Skip to main content
Doğal Gidişatla Uyumlu Sulh Yapıcı Bir Hareketin Dinamiği-3/ Orhan Karakuş

Doğal Gidişatla Uyumlu Sulh Yapıcı Bir Hareketin Dinamiği-3/ Orhan Karakuş

2001 ikiz kulelere yapılan saldırı ile başlayan değişik aşama ve çeşitli evrelerden geçen III. Dünya harbi pandemi, iklim krizi, açlık ve kuraklık, kitlesel göç hareketleri ve ülkelerin sıcak çatışmalara girmesiyle yol alıyor. Bu ağır sancılar, 2021- 2030 yeryüzünde hakkaniyetli bir nizama geçiş dönemi boyunca sürecektir.

Doğrudan Demokratik Örgüsel Form…

Tarihsel kesitlerin beli zamanlarında oluşan (araştırmalara göre insanlığın sürü hali ve ilkel komünal toplumsal form dönemi dışındaki) tüm örgütsel yapılanışları ataerkil kalıba uygun şekillenmiştir. Bir yönüyle birinci ve ikinci toplumsal işbölümü sonucu oluşan hiyerarşik dikey yapı, sanayi devrimi ile oluşan çekirdek aile formuna da yansımıştır. Ailenin çözülüşüne bağlı olarak bireyin istenç ve mutluluğunun odakta olduğu günümüz modern mülkiyetçi düzeneğindeki örgüt yapıları ve üst formları, değişik faaliyet alanları (kusursuz kristalize form alışlar olarak sunulan sivil ve istihbari yapılar dahil) nitelikselinde bu merkezileşme esastır. “Eş güdümlü sekretarya ya da eş başkanlıklı örgütlenme” model arayışları bu temel formun naif türevleridir.

Doğadaki evrimsel süreç; fiziki, fiziko-kimyasal, biyo-kimyasal ve biyo-sosyal evrelerindeki ekosistem dönüşümü, günümüzdeki etkin toplumsallıkta pisiko-sosyal evresindedir. Yeryüzünün farklı kültürellerinde yoğrulan birikimli potensia dönüşüm çeşitleri, bilgi ve düşünce devinimi ile açığa çıkan maddi bilincin varoluşu (L. Feurbach) halinde cereyan etmektedir. Günümüzdeki sosyo-pisko  aşama; kültürel ve maddi eserlerin yeniden yetkin üretiminde toplumsal düşünceyi sezgi, keşif ve icat  olarak ekonomik yaşamda şekillendirmektedir. Bu değişim süreçleri insanlarca bilgi, iletişim, transforme etme ve teknik araç, gereç donanımlarıyla yaşama eser ve fikir olarak aktarılmaktadır.  1.0 enerji kaynaklarının kullanımı yaşam modernitesinde, GENEL OLARAK yerküredeki  fosil yatakları, hidrosantraller, termik ve doğalgaza dayalı elektrik enerjisini kullanmaktadır. Doğayı tahrip edip yutan ve kısman teknik donanımları bilgisayar destekli ağır sanayinin altyapısı olan devasa fabrikalar, makine araç ve gereçler toplumsal gelişim sürecinde bilinç maddiliğinin bir sonucu olarak keşif ve icatlarla üretici güçleri yenileyerek mevcut üretim tarzını bu güne getirmiştir. Yenilenebilir ve karbon salınımı düşük 2.0 enerji kaynağına dayalı yaşam modernitesi (çekirdek alandaki nükleer reaksiyon enerjisinin kullanımı, dünyanın manyetizması, ay-dünya çekim alanından elektrik üretimi, güneş enerjisi, güneş sistemindeki çekim alanları katastrofu, atmosferdeki potensiyel farka dayalı elektrik üretimi (N.Tesla’nın teorik varsayımları vb.) yerküre dışı enerji kaynaklarının da kullanıma yönelmiştir.  2.0 enerji kullanımı sonucu ekonomik ve kültürel yaşamın tüm alanlarında yapay zekâlı algoritmalara dayalı üretim-paylaşım araç ve teknikleri ortaya çıkmıştır. Meta ve gıda ürünleri üretim süreçlerinde tam otomasyon, fiziki hizmet sektörlerinin uygulama alanlarda ise Cyborgların önpro  tipi olan robotik yapılarla üretici güçlerde devasa bir değişim yaşanmaktadır.

Tarihsel akışın günümüz izindeki verili ilerleyiş istikameti, mikro ve makro olarak tam otomasyon yapıların inşası ve hizmet sektörlerinin uygulama alanlarında robotik birimlere işlerin devri şeklinde cereyan etmektedir. Gelecekte, evrensel temel gelir ve beceri versiyonlarıyla donatılan insanlar, kendi fıtratına uygun olarak bilgi, iletişim ve birikimli potensianın kültürelde yeniden üretilmesine göre yeni işlevler kazanacaktır. Bu gelişmeler, dayanışma ve inisiyatif temeli demokratik irade arayışı tartışmalarında uç veren geri çağırma özlü doğrudan demokrasiyle bağlantılı yeni örgüsel formlarını: Meselelerin halli dahilinde; dijital ortamların çoklu ağ yapılarında, esnek çözüm platformları ve geçişken örgülü dayanışma zincirleri şeklinde geliştirecektir.  Sulh yapıcı toplumcu yurtsever hareket dinamiği yukarıdaki paragraflarda ortaya konan dayanakları kapsamına alarak, ülkemizin merkezcil jeo-politik konumuna ayak basıp, ufuk taramasına uyumlu ve eşgüdümlü örgü zincirleri ya da esnek platform yapılarına bağlantılı üç büyük ana kıtayı (Asya -Avrupa –Afrika)   tümleşik göz önüne almalıdır. Örgüsel formlar toplumsalda eşitlikçi, gençliğe açık ve değişik alanlardaki üstün liyakatı denklik içinde tutan bir yapılanışı esas almalıdır. Her insan becerikli ve kıymetli birer düşünürdür -A. Gramsci’ye atfen-.

Eğitim, sağlık, enerji ve güvenlik sektörlerinin ayrıntılı ve üst form olarak birikimli kültürelin doğal ritmine uygun olarak Fuzzysel mantıkla irdelenmesi acil zorunluluktur. Kendi zaviyemden gelenekseli önemseyen, matematiğin içerik zenginliği ve netlik verdiği terimleri kadim kültürelden süzülmüş öz değerlere kaynaştıran felsefi bir dizge olan Tasavvufi Praksis yaklaşımını bu bakışla; ilmi (seziş ve keşif  Ibn-Arabi) ve bilmi literatürün kısıt koşullarını  zamanın mekansal açılımındaki ölçücü sistem (matematiksel  model ve formülasyon)  ekseninde geliştirmeye gayret etmekteyim.

“Covid 19 ‘i Önlemek”  İçin Sosyo-psiko Teknik…

  1. Dünya ve ülkemiz covid19 pandemisini önlemek için yoğun bir gayret içinde. Sorumlu farkındalık altında ciddi uğraşılarla, liyakate dayalı, adilane ve şeffaflıkla yönetilmesi gereken karmaşık bir meseleyle karşı karşıyayız. “İlmi siyaset belagatleriyle” ve yalan hedeflerle kirlenmiş yeryüzü atmosferinden çıkış için; görünmezi görünür kılmak ve birlik-dirlik içinde coşkulu bir kıvançla ruh beraberliği üretilmesi gereken bir ortam içindeyiz. Tek başına kurtulmak, “ıssız bir adada Robinson olmak” da bir çözüm değil. Hepimiz, dirlik ve hakkaniyetli beraberlik içinde huzura erişmeyi aramalı ve bir yol açmalıyız. Önceliğimiz ayrımsız insan kardeşliği ve halikin hakkına riayet temelinde adalettir. Tüm ekosistem bütünselliğinde doğal ortamla kader birlikteliğimizin kavrayışının coşkusu bize yüksek motivasyon sağlayacaktır.
  2. Pek çok ülke gibi ülkemiz de siyasi, ekonomik ve sosyal çöküşe (TÜİK verileri, Turkuaz renkli pandemi tablosu vb… hakikati yakın kavramaya niyetli araştırmalara dayanmadan ve esasen sahadan değil, istatistikî kılıf altında kafadan üretilen sanrılarla ve olanakları kendi nefsine büken mevcut iktidarın algı yönetimi altında) sürüklenmektedir. Sahadaki insanlar birer sayı değil, kul hakkı olan potensiyel varlıktır. Pandemi faktörüyle hızlanan çöküşe engel olmak ve devletin tüm toplumu kucaklayan yapısını tamir için hep birlikte; tüm temel ihtiyaçları karşılanmış ve donanımlı ekipmanlarıyla sağlık elemanları ve destek temelinde kamunun bağlantılı alanlarındaki çalışanlar önde olmak üzere, halkın katılımıyla “gönüllü olarak top yekûn bir seferberlik” ilan edilmelidir.
  3. Avrupa, Amerika, Rusya, AB ülkeleri, İngiltere, kendini kapalı kutu olarak tutan ÇİN ve yakın komşularımız da sonu belirsiz mecralar ve sıkıntılar içindedirler. Afaki laflar, toz pembe senaryolara karınlar tok. Kaynağı bile tam netleştirilmeyen (virüse laboratuvar ortamı etkisi nedir?) bu salgın sürecinin bugününde hiçbir ülke tünelin ucundaki ışığı görmüş değil.

Bulaşıyı mahallelerde dondurmak için başlatılan aşı kampanyasına katılımın yanında insanların asgari temel ve asal ihtiyaçlarının doğrudan gelir desteğiyle kamu kaynaklarından karşılanması sonrası dünyada ve Türkiye’de Aralık 20’sinden yılbaşı sonrası 10.01.2021’ kadar tam kapanma sağlanmalıdır. (Almanya’nın aldığı tedbirlerle işi ciddiye aldığı görülmektedir.) İlaç, aşı, sağlık malzemeleri ve sağlık ekipmanları üretimi ve denetimi için Hıfzısıhha tekrar modern teknolojiyle donatılarak faal hale getirilmelidir.  Pek çok alanın yanında ilaç ve aşı konusunda siyasetten arı uzman ve etik kıymetlere bağlı özerk kurullular oluşturulmalıdır.

Ayrıca aşılama tam bir çözüm değil,  üretici firma yapısallıkları düzenekte ticari olduğu için “azami kar hırsıyla” fırsatçıdırlar. Yerel düzeyde belirli bir nüfus yoğunluğu gözetilerek acil hizmetli semt poliklinikleri oluşturulmalı, tüm hastalıklar için gelenekselden beslenen  koruyucu ve bütünleşik hekimlik devreye sokulmalıdır.

Apaçık olarak: Hekimlik piyasanın bitirim doktorluğundan ayrıştırılmalı, sağlık hizmetleri tüm personel ve kurumlarıyla hak ettiği yere getirilmelidir. Aşı üretim faaliyetleri ve tüm sağlık kuruluşları tüm dünyada kamulaştırılmalı herkese bir yaşam hakkı olarak sağlık hizmetleri ücretsiz sunulmalıdır.

D. Gençliğin ve yeni neslin eğitiminde; “ultra teknik araç ve gereçlerle donatılmış doğal fiziki altyapı sağlamak”, öğrenici ve eğitimcileri yüksek fazilet ruhla donatarak geleceği bugünden inşa etmek için eğitim hizmetleri her yaş için bir toplumsal görev olarak kamulaştırılmalıdır.

E. Güvenlik alanlarımız zafiyetli durumdadır. Tüm ülkelerin iç çatışmaları artmaktadır. Bütün dünyada III. Dünya harbi değişik merhalelerde inişli çıkışlı sürmektedir. Bölgemizi sıcak çatışma ortamına çekecek ve içine yuvarlanılacak provokasyonlar her an olabilir. Sınırlarımızın bulunduğu dört bir yanda (kıta sahanlığı dahil) ülke çıkarları azami dikkatle korunmalı, Kafkasya ve Ortadoğu’da oluşacak yeni çatışma alanlarında olağanüstü tedbirleri alarak asayişi sağlamaya ve sulhçu davranışları yaşamda başat kılmağa gayret edilmelidir.

Kısaca durumdan çıkan vazife: Sağlık, eğitim enerji, üretim ve güvenlik sarmalında,  ahenkli akış kıvamı duru, refah ve huzuru hedefleyen topyekun bir seferberlik gerekmektedir. Temel ve asal ihtiyaçların tedarik zincirinde TARIM VE HAYVANCILIĞI ihmal edişin ağır faturasını bertaraf etmek için modern araç ve tekniklere dayalı doğal gişatı uyumlu kamu destekli üretim kooperatifleri yaşama geçirilmelidir.

2021 baharı ve sonrası…

Yazının birinci bölümünde; gelişmeler irdelenirken önümüzdeki üç ayda olası kestirimleri dile getirdim.  Karamsarlığa düşmeden ihtiyatlı bir iyimserlikle yol almayı CENAB-I HAKTAN dilerim.  2021 ortalarında meydana geleceklere dair kaygı ve endişelerimi bu ihtiyatlı iyimserlikle yedi madde halinde sunacağım. 2001 ikiz kulelere yapılan saldırı ile başlayan değişik aşama ve çeşitli evrelerden geçen III. Dünya harbi pandemi, iklim krizi, açlık ve kuraklık, kitlesel göç hareketleri ve ülkelerin sıcak çatışmalara girmesiyle yol alıyor. Bu ağır sancılar, 2021- 2030 yeryüzünde hakkaniyetli bir nizama geçiş dönemi boyunca sürecektir.

  • Pandemi yanında, iklim, ekonomik ve sosyal, gıda tedarikinde krizlerin derinleşmesi,
  • ABD’nin batı destekli müdahalesi ve dahiliyle, yakın coğrafyamız ve Akdeniz’de provokatif sıcak çatışmaların ortaya çıkması,
  • Çin ve Rusya ekseninden ağrı Şengay grubunda; savaşa hazırlık ve genel seferberlik çağrıları,
  • Medyatik bir bahaneyle  (yüksek bir olasılıkla) İsrail’in Lübnan ve İran’a doğrudan saldırı girişimi,
  • Kitlesel göçleri durdurmak için İngiltere ve AB’nin savaş ekonomisine geçişi,
  • Mayıs’tan sonra kendini yakıcı olarak hissettirecek olan açlık ve kuraklık,
  • Sulh yapıcı koordinasyon örgülerinin yerel ve bölgesel yapılarının ortaya çıkış ve uygulamalı yeni dünya sistemi tartışmaları…( o şöyle bu böyleyle kişilerin ötesinde sistemi aşma tartışması yol göstericidir.)

Denizden, karadan ve havadan “geliyor Ses”,

Tarihten, topraktan ve yaşamdan “üretilen Söz”,

 Muhammedi M. Kemal’den ve Yunus’tan “alınan ES”,

Hayatta sulh ve huzur her  anda  ve her daim  “olsun”     

 …baki selamlar                                                                                                                         15.12.2020  Orhan Karakuş