Skip to main content
“NÜKLEER SAVAŞ” OLASILIĞI YÜKSEK BİR VUKUAT MI ? – Orhan Karakuş

“NÜKLEER SAVAŞ” OLASILIĞI YÜKSEK BİR VUKUAT MI ? – Orhan Karakuş

Derhal  koşulsuz ateşkes ilan edilerek: Hakkaniyet temelinde sulh yapıcı kollektif  organik  irade,  doğanın içinden geçtiğimiz  bu  sosyo -pisiko aşamasında  sahnede olan bu “vahşi  makro dizayn  perdesi” dışında yepyeni  bir toplumsal nizama doğru hür dünya için vicdani politik rota temelinde bir   yol açmalıdır.

Nesnel ve öznel durum analizi; evrimin sosyo- psiko aşaması…

Bugünlerde Ukrayna’nın haksız fiili işgaliyle başlayan füzelerle bombardıman altındaki insanların perişanlığını, diğer yandan bu ülkenin doğası ve halkıyla “büyük paylaşımın bir halkası” olarak öne sürülüp kurban edilmesini görsel ve sanal medyanın dezenformist ve maniple algısal gözünden izliyoruz.  Pandemi ortamındaki kısıtlı sosyal yaşam içinde zihinlerimizin nefsi mülkiyetçi kültürel ile kuşatılmışlığı altında ve vicdani istikamette akletmenin felç edildiği bir halde   “vurdumduymaz pert ve pelte  yatıp kalkıyoruz.

Ukrayna:  Öne sürüldüğü paylaşım pazarında; gizli ajandası İngiltere, ABD ve İsrail ile birlikte inşa edilen, dekorda diğer batılı ülkelerin yer aldığı ve   NATO şemsiyeli vurucu güçle, sözde desteklenen bir psikolojik harp unsuru formunda medyatik olarak devrede tutulan komedyandan kahraman üretmenin” dramatik trajedisini yaşıyor. Bir halkın kıymetli tarihi ve onuru,  son kullanım tarihli ve mali değeri olan bir meta gibi kontrollü serbest pazara sürülüyor. Bu arada batılı emperyalist kapitalist sistem kendi mülkiyetçi bekasını sağlama almak için doğulu ikizi  “esas düşman Ejder Çin yerine”  öteki olan BEAR sembollü Rusya’yı Putin şahsında”  sahnede şeytanlaştırıyor. En ince ayrıntısına kadar senarize edilen bu büyük ve sinsi senaryo göz bağı altındaki vurdumduymaz uyuşukçul insanlığa yazılı, görsel ve sanal medyadan seyir olarak sunuluyor.

Psikolojik harp unsurları, kışkırtmalar ve agresif kuşatmalarla sağ duyusu zedelenen Rusya köşeye sıkıştırılıyor. Meşruiyeti netameli, zaten savaş ve sömürü sanayisi temelinde mayalanan sistem özü güvensizlik olan “güvenlik mimarisi” mavalıyla hem kendisini hem de tüm dünyayı ateşe atacak olan nükleer silahları iki cephe de birden çekiyor. Önce Rusya  Çar-î Putin,  Afganistan’dan ders almamış gibi terör bataklığına çevrilecek bir tezgaha çekiliyor ve  “özel savaş emri” tuzağına düşürülüyor. Arkasından batıdaki  soluk yüzlü kovboy Biden  güçlü mali teknolojik yaptırımlar eşliğinde tam donanımlı nükleer gücünü masada aktive ediyor.  Bir yandan da füzelerle vurulan Ukrayna’daki nükleer tesislerin varlığı potansiyel yıkımcıl felaketi katmerli hale getiriyor.

Derhal  koşulsuz ateşkes ilan edilerek: Hakkaniyet temelinde sulh yapıcı kollektif  organik  irade,  doğanın içinden geçtiğimiz  bu  sosyo -pisiko aşamasında  sahnede olan bu “vahşi  makro dizayn  perdesi” dışında yepyeni  bir toplumsal nizama doğru hür dünya için vicdani politik rota temelinde bir   yol açmalıdır. İlgili arşiv yazıları (www.gelenekvegelecek.com )

Felç etmek için top yekun harp…

 İçinde yaşadığımız Milenyum:  ikiz kulelere saldırı sahnesiyle birlikte başlatılan ve  Irak’ın işgali, BOP, Afganistan, Suriye ve Libya ‘da 20 küsur yıldır süren ve şimdi Ukrayna coğrafyasında cereyan edecek  sıcak çatışmalarla bir on yıl daha sürecek olan III.Dünya harbidir. “Felç etmek için her alanda topyekun harp” ve nükleer savaş tehdidi altında ya kurulu müesses mülkiyetçi nizamda esir olun  ya da yeni  hür ve kamusal  bir nizamda hür olun mücadelesi bir dalaşma ve boğuşmayla devam edecektir.

Mali ve ekonomi temelli piyasanın savaş araçları çeşitlenerek güncellenirken, siber saldırılar ve pek çok ülkeyi iç istikrarsızlığa / kargaşaya düşürecek olan demografik yeni kaotik dallanmalar tüm dünyaya zerk edilecektir. Huzuru kalmayan insanlar, yarın belirsizliği ve güvensizliğiyle can telaşı ortamlarına sevk edilecektir. Milyarlarca gözü kendine bağlayan internet araçları vasıtalarıyla; sanal ve görsel medya tarafından esir alınacak beyinlere her gün bu yaşam korkusu şırınga edilecektir. Felç beyinde cereyan edecek ülkelerin tarihsel hafızası ve kişilerin sağduyusu dumura uğratılacaktır. Yeni uylaşım ufku yazılarımda bu meseleleri irdeledim. İlgili arşiv yazıları (www.gelenekvegelecek.com )

“Atatürk gibi düşünmek”

Ukrayna aktif fay hattında icra edilen özü paylaşım olan doğu /batı sıcak savaşı, Türkiye’nin kaderini de derinden etkileyen coğrafi tarihselde gerçekleşiyor. Türkiye kadim kültürel öz değerlerinin üreteç gücü olan “Yurtta sulh, cihanda sulh”  Mustafa Kemal Atatürk şiarına uyumlu sulh yapıcı bir irade için coğrafyamız hinterlandında ve dolaysıyla dünyada bir vizyon oluşturmalıdır. 

 İktidar ile muhalefet partileri kendi içlerinde demokratik refleksleri geliştirerek yerelde birlikte dayanışmayı, genelde TBMM’yi öne çıkaran bir forma evirilmeli ve Montrö sözleşmesi sımsıkı uygulanmalıdır.  Toplumsaldaki tüm yaşam alanlarında da deruni bir kültürel yapılanış için özü hakkaniyet ve sulh yapıcılığı olan bir meşveret başlatılmalıdır. NATO’nun alt dokusundaki kirli ajanda deşifre edilerek bu savaş örgütünün yüzündeki sahte şal alınmalı ve gerçek yapısı açığa çıkarılmalıdır. Türkiye,  Avrupa ve Amerika’nın sağduyulu güçlerine milenyumla başlayan harp sarmalında icra edilen uzun erimli Asya’nın işgal planının yanlışlığını anlatılmalıdır. Asya’nın dolayısıyla Avrasya ve Rusya’nın zengin su havzaları ve kritik madde kaynaklarının talanı temelindeki yayılmacı Çin’in ve  soluk yüzün ana adası İngiltere’nin finans destekli sömürgen yapısallarındaki çirkef mülkiyetçi  dokusu  ifşa edilmelidir.

Güçlü ve Hür Türkiye…

Hepimizin aynı hatta buluşmasının gerçekleşmesi için yekpare dirilik ve birlik içindeki uylaşımın ufku: “Güçlü ve Hür Türkiye” özlü şiarıdır. Toplumcu yurtseverlik zırhı ve vicdani politik rota miğferi, toprağın kadim kültürelindeki razılıkla helalleşme ve sulh yapıcılığı rafinerisinde damıttığımız temel küme öğelerinin sentetik bileşimidir. Bu kümenin öğeleri liyakat temelinde hakikati yakın kavramada Atatürk’ten feyz alan laik demokratik devlet yapısında hakkaniyet olarak şumul bulacaktır. Toplum devleti marifetiyle inşa edilen yöntemleri kamusal planlamayla yaşama geçirilebilinecektir.

Tarihle barışık yürümek ve  emperyal mainin oltasındaki yemlere takılmamak için gayret sarf etmeliyiz. Kendilerini toplumsalda “aydın olarak formatlatanların” bu süreçte gerçek yüzleri ve kimlerin emellerine alet olduklarını açığa çıkarmalıyız. İçimizde etnisite ve mezhep temelinde gizli / laikçi ya da dinci yapay bölüntülerle  açık süren kardeş kavgalarına son verecek sözlerin  salih, duru ilmi ve bilmi anlatı dilini birlikte üretebilmeliyiz. İlgili arşiv yazıları (www.gelenekvegelecek.com )

 Sulh ve Huzur için Toplumcu Hürriyet düzeni…

Bu bölümde 21.12.2021 de ki uylaşım ufkundaki son paragrafı tekrar dile getiriyorum. İnşallah işitilir:                                       

 “Sözün son damlası: ÇARE için …

Harpler ve buhranlar sarmalındaki yeryüzündeki nefsi mülkiyetçi düzeneği aşmak için sulh yapıcılığı temelinde kültür devrimi halkasıyla ve toplum devleti marifetiyle toplumcu hürriyet düzeni kurulmalıdır. Bu hedefe varışta Güçlü ve Hür Türkiye şiarı güzergâh menzilde bir ufuk uylaşımıdır. Yeryüzündeki her beşeri ve fiziki coğrafya kendi bütünlüğü içindeki;  tüm ülkelerde, yurtluk ve yurttaşlık bilincine vakıf, hür ve ergin kişilerin maharet ve marifetiyle  “sulh ve hakkaniyet cephesi” örülmelidir.  Pratiğin tüm uygulama açılımlarında halisane mücadele yöntemlerinin her aşaması kul hakkına riayeti içermelidir.”

Yarınlarımız yıkımlara, kitlesel ölümlere, açlık ve kıtlığa açılıyor. İnşallah hep beraber sulh yapıcı huzur yolunu açacağız. Allah kerim vesselam.  Allah cemi cümlemize vicdani istikamette akletme ihsan eylesin ve selamet versin.    Baki selamlar…        04.03.2022