A’dan Z’ye…Nasıl bir yol açmalıyız?… Kısım 3- Orhan Karakuş
Günümüzdeki kasavet ortamında mücadeleyi acele etmeden SABIRLA, Türkiye toplumunun ferasetine yaslanarak sürdürmek gerekiyor.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Orhan Karakuş Yorum bırak
Günümüzdeki kasavet ortamında mücadeleyi acele etmeden SABIRLA, Türkiye toplumunun ferasetine yaslanarak sürdürmek gerekiyor.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Orhan Karakuş Yorum bırak
Dünya insanlığı, kadınların denklikte insan varlığını her gününde yaşamalı ve kıymetlendirilmesini özden yapmalıdır. Asil ve asal bir ruhu taşıyan tüm kadınların her günü kutlu olsun…
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Haluk Başçıl 2 Yorumlar
Günümüzde emperyalist-kapitalist sisteme yönelik köklü eleştiri antikapitalist sol-sosyalist kesimlerden ziyade sistemin kendi içinden, bazı bilim adamlarından, aydınlardan ve ekolojik-çevreci kesimlerden geliyor.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel 1 açıklama
“Fiziksel olarak sonlu bir gezegende sonsuz ekonomik büyümeye inanan kişi ya delidir ya da bir ekonomist”. Kenneth Boulding
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Haluk Başçıl 2 Yorumlar
Geçmişte gençlik; adalet, özgürlük, barış ve düzen değişikliği için mücadele etmişti.
Günümüzde ise gençlik; işsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik vb asli sorunlarının daha da ağırlaşmasına rağmen, önemli ve yaşamsal gördükleri iklim değişikliğine ve çevre tahribatına karşı mücadeleyi öne çıkarıyor.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel Yorum bırak
Yeni bakış ve önerilerin uygulanmasıyla tüketici ve ezbere dayalı kalıp bireyin zırhı delinecek, nefsi kültürelin aklı kuşatması ortadan kaldırılacak ve yeni neslin özgün eğitimi sonucu bilinç oluşumu, ihtiyaca dayalı üretim ve nefsi mutmain tüketimin dehrinde sükunetli bir akışla gürleşecektir.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Haluk Başçıl 1 açıklama
Dünya yeni bir değişimin eşiğinde. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemiz de, yaşadığı “üst-alt kimlik çatışmasının” olumlu ve olumsuz yanlarıyla “yeni bir toplumsal ve bireysel kimliğe”, yeni bir toplumsal-siyasal değişime gebe.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Orhan Karakuş 1 açıklama
Mevcut yapı her alanda kriz altında, eğitimle ruhsal yapı nasıl değişmeli?…
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Haluk Başçıl Yorum bırak
Ulus ötesi finans tekellerinin kapitalist sistemi yeniden yapılandırma programının gerçek anlamda başlatıcıları “işbirlikçi 12 Eylül faşist darbecileri” oldu. “Ulusal bütünlüğü” yeniden sağlamak adına Osmanlı döneminin Müslüman kimliğini meşrulaştırmaya giriştiler.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Orhan Karakuş Yorum bırak
Ülkemiz ve coğrafyamız hinterlandı, ilmi ve geleneksel olan kadim kültürelle bağları sıkı ve kutsala oldukça saygılıdır. Batı’dan salt akılcılık ve Ortadoğu’dan gelen dincilik temelindeki mai akışlar kültürelin kendin bilime ve hakkaniyet temelindeki Horasani karakterini bozunuma uğratmıştır.
İlimde İçedoluşla Sezgi ve Keşf…
a)Kültüreldeki bozunma…
Ülkemiz ve coğrafyamız hinterlandı, ilmi ve geleneksel olan kadim kültürelle bağları sıkı ve kutsala oldukça saygılıdır. Batı’dan salt akılcılık ve Ortadoğu’dan gelen dincilik temelindeki mai akışlar kültürelin kendin bilime ve hakkaniyet temelindeki Horasani karakterini bozunuma uğratmıştır. Kültüreli hegemonya altına alan nefsi mülkiyetçi dünya düzeni aktörleri manipülasyonla yönetilen uydu akımlara destek vermekte, manası güçlü iç yapılanışlarımız nefsi mülkiyetçi düzenek siyaset elitlerince istismar edilmektedir. Siyasi istismarlar sonucu kültürel ortamdaki safiyane ve masum duyguların yüksekliği, kutsi kıymetlerin içseline sorgulama ve irdeleme dışı “bit pazarındaki bidat ve hurafelerin“ doluşup kuşatmasına da vesile olmaktadır. Kalbi iman, sıradan insanda gönül demini oluştururken, tabii olarak nitelikli istisna olanların dışında, genelde kendilerini ruhbani olarak ifade eden dinci elitlerde asalak bir yapısallık taşımaktadır.
Gönül deminde duygusallığı yüksek (aşk ve merhamet) akletmeye meyilli insanlarımız coşkulu heyecanlarını kontrol etmede tez kırılma/kırmada ferdi taşkınlıklara gelmektedirler. İlmi olarak nefsine mutmain olabilme (dünya malına meyil etmemek) ve sabırlı olabilme telkini anonim menkıbe ve hikayelerde bilim ahlakını taşıyan üstatlar ve kimi düzgün iman sahiplerince de dini vecibelerde vaaz edilmektedir. Neo liberalizmin özellikle 1980 sonrası ülkemizin yaşam ve kültürelinde dolu dizgin at koşturup ve tekneyi entrika ile kurgulayarak; arabesk tarzlı tüketici bireyi, meteroseksi ve şuhane sosyete formunda “altı kaval üstü şeşhane” misali yoğurmaya başlamıştır. Bu yoğrulma yanında ülkemizde, milenyumla birlikte dincilikle yol alan iktidar eliyle insanların liyakat ve ehil kabiliyeti de yok edilerek kofti, vasat ve yolsuzluk batağında kültürel potensiadaki öz değerlerimizde de bir çürüme oluşmaya başlamıştır. Eğitim müfredatında “belki beş kez reform” adı altında yapılan içerik değişimi emperyalist güçlerin istedikleri ve rahat şekil verecekleri bir malak formu ortaya çıkarmıştır. Devletin; sosyal, hukuksal ve laik karakterini ve kendi içinden varoluşsal kadim kıymetlerini de çürüten, “ekmek yiyen aç değil”, “yoksulluk bizim dönemde bitti diyen” bir “saraylı bürokrasisi ve bir kibir ahalisi” ile “meselelere hal yolu açmayan gaydacı düzen muhalefeti” oluşmuştur. Belki nüfusun % 20’si dışında açlık ve yoksulluğun yaşamda başat olduğu, özelikle eğitimli gençlerin yoğun olduğu işsizliğin 10 milyonu aştığı bir ortamda siyasi ve idari elitlerce beslenen çürükçül asalak yapı Türkiye toplumunun üzerine bir kambur gibi yerleşmeye başlamıştır. Göz bağlama ve boyama marifetli, semboller üzerinden toplumu geren siyaset elitlerin dışında ülkemizin değişim dinamiklerinin bunu ortadan kaldıracak tarihsel devinim gücü vardır. İnşallah meşru mücadele temelinde önümüzdeki kısa bir zamanda ortaya çıkacaklardır.
b) M. İbn Arabi; sezgi ve keşif…
Vicdani politik rota’da( www.gelecekvegelenek.com) değindiğim hususlara bir hatırlatım yaparak:
“İsrâ ve mirâç gerçekte yakının yani kesin bilginin iki aşamasıdır. İsra ilme’l yakînden ayne’l yakîne geçmektir. Çünkü aynel yakîn bildiği şeyleri görmektir. Nitekim İbnül Arabi’nin cümlesi ifade ettiğimiz hususu pekiştirir. “O bildiğinin aynısını görmüştür.” Mirâç ise ayne’l yakîn’den (bilgi kesinliği) hakka’l- yakîn’e (gerçek kesinlik) geçmektir. Çünkü hakka’l- yakın, görmeye ve müşahedeye dayanan ilimdir. İbnü’l-Arabi’nin ısra’nın ilme’l yakînden ayne’l yakîne geçmek olduğuna işaret eden cümlesini aşağıdaki şekilde tamamladığını görmekteyiz: ”Bildiğinin aynısını gördü ve gördüğünün sureti(inandığından) farklı değildi.” O halde miraç hakka’l yakîne ulaşmaktır.” (Hakk’ın Nuruna Miraç/ Hayy kitap -148/ yayına hazırlayan Muhammed Bedirhan syf:31-32)
Halvet’e yönelişi bir “ilgi ve ilişki bağı” ile kalbe doluşun (El-Fütuhât’ı) fenafillâhı Hakka’l yakın olmaya bir dehrindelik olarak yorumlayıp bunu: “Ünsiyeti bime” hali, bir maksimalite (en yüce iyi) olarak uylaşıma sunmuştum.
“Manevi keşif sahibi, irfan ehline gelince, onlar Allah’ın her solukta belirdiğini görürüler. Oysa belirme tekrarlanmaz. Öyleyse onlar her belirtinin yeni bir yaratılış demek olduğunu ve eski varoluşu giderdiğini gönül gözüyle görürler. İlahi tecellinin bir varoluşu giderip yenisini getirmesi, ilkinin anında varlığının yok olasıdır. Yani bir varlığın yaratılışı da başka bir ilahi belirmenin onu oluşturmasıdır.” M. İbni Arabi Füsusu’l Hikem ..syf:105 çeviri Abdülhalim Şener. Sufi kitap 5. Baskı, Aralık 2011)
c) Yılmaz Öner; bilgi…
Submaksimal yaşar kalma olası durumunu modellemede sunduğu üretim fonksiyonu ve kendiliğinden doğan H ve H-1 girdi-çıktı dönüşümü altında ᵠ= H-1 H( ᵠ) iç özdeşlik denklemi ve Submaksimal yaşar kalma olası durumunu modellemede sunduğu üretim fonksiyonu ve kendiliğinden doğan H ve H-1 girdi-çıktı dönüşümü altında ᵠ= H-1 H(ᵠ) iç özdeşlik denklemi ve (ᵠ) potensia iç biçimi üzerinde aynı anda enerji alıp veren H ve H-1 operatörü için Y. Öner:
“Doğadaki her olayın dinamik birer üründen bilgimizin ise bu ürünlerin objektif biçimlerine indirgenmiş, yani H-1 H(ᵠ)=ᵠ durumlarından oluştuğunu unutmayalım. Demek ki -genel olarak bilginin kendisi- böyle bir indirgeme sonucu belirlenen, kısaca dinamik sürece bir anda girip aynı anda çıkmış, objektifleşerek çıkmış ᵠ= H-1 H(ᵠ) biçiminde yatıyor. Herhangi bir bilginin genel olarak doğmasını sağlayan denklem budur, bir iç özdeşlik denklemidir… Kısaca iç özdeşlik denklemi bilginin üreme koşuludur veya bilginin genetik denklemidir. Ne türden olursa olsun doğa hakkındaki bilgimizin üreticidir.
Bilgi edinme olayı :(1) farazi bir iç biçimden dinamik (objektif ) ürüne (uygulamaya denemeye) geçiş (2) deneyden sonra bu farazi biçimin artık objektiflik kazanması ve böylece doğrulanmasıdır. Farazi iç biçim bilgi edinme olayı karşısında böylece invaryant kalır”. (M. Yılmaz Öner /Fizik ve Felsefe 3.Baskı Belge uluslararası yayıncılık Aralık 2000)
Özde ilim ve bilgi kaynağı aynı cevherden gelir. Birisinde ilme’l yakîn’den hakka’l yakîne geçiş, manevi keşifle anda devinen oluşların gönül gözünden idrak, diğerinde zaman enleminde deneyseli modelleyen üretim fonksiyonunun belirli şartlar altında kendiliğinden doğan bir anda girip aynı anda çıkışı olan iç özdeşlik denklemiyle kesin bilgiye dönüşümü. Metafizik madde ötesi berzah aleminde, Fizik bilimde plazma evren hâl’de aynılaşmaktadır. Aristo’nun deyisiyle: Bilim, gerçeğe (Hakikate) ulaşım yollarında bilginin metodolojik olarak kesinleştirilmesi işlevi… Yunus Emre)’de, İlim marifeti ise hakikatın yakın idrakı için kendini bulma ve bilme işlevidir.
Hakikati anlama ve yakın kavramada ilim ve bilim sarmalı dediğimiz bu özsel yaklaşım bize sezgi ve keşif olayının deneysel bilimlerle bir arada; dilsel değişken ve terimlerin içerik netliği ve kapsam sınırları konusunda bir elmas işçiliği ve kuyumcu terazisi duyarlığı verecektir. Bunu eğitim süreçlerinde öğrenicilere irca (pratiğin süzgecinden kesin plana doğru olası süreçlerde içsel ıralanma ve irdeleme) planı ve program kademelendirilmesi nasıl olmalıdır?
Nitelikli istisna ‘da bir müfredat açılımı ile devam edecek…07.01.2021.. baki selamlar…
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel 1 açıklama
CHP, 1954 milletvekili seçiminden büyük bir yenilgiyle çıkınca parti içinde ciddi tartışmalar çıkar. Bazı partililer partinin kurtuluşunu sağa kaymakta buluyorlardı. Partinin laiklik ve devletçilik ilkelerinden vazgeçmesi, en azından yumuşatılması halinde ancak DP ile baş edilebileceklerini savunmaktaydılar.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel,Orhan Karakuş Yorum bırak
Şimdilerde yeni nesiller için internet üzerinden “uzaktan eğitimle” sürdürülen bu süreç dünyada ve ülkemizde değişim ve dönüşümde yeni tarz üretimle bağlantılı bir eğitimin oluşması olarak da ele alınabilir.