Skip to main content
1912 Erken Seçimleri ve Siyasi Kriz – Haluk Başçıl

1912 Erken Seçimleri ve Siyasi Kriz – Haluk Başçıl

“Zaman-mekan”ın yarattığı sorunları yine “zaman-mekan” bağlamında çözme yollarını bulamayan İttihatçılar, siyasi erke tek başına hakim olmalarına rağmen, köklü iç ve dış sorunlarla baş edemediler.

1912 Erken Seçimleri

Adil, eşit ve güvenilir bir ortamda yapılmayan seçimlerde 284 sandalyenin, 276’ını İTC, 6’sını Hürriyet ve İtilaf Partisi kazandı. Türklerden 157, Araplardan 68, Arnavutlardan 18, Rumlardan 15, Ermenilerden 13,Yahudilerden 4, Slavlardan 9 kişi meclise girdi.

Seçimlerde ağır bir yenilgiye uğrayan Hürriyet ve İtilafçılar seçimleri, “dayaklı- sopalı seçimler” olarak adlandırdılar ve gayri meşru ilan ettiler.

İtilafçıların mağduriyet söylemleri ve seçimlerde yaşananlar nedeniyle seçimleri gayri meşru ilan etmeleri İttihatçılar cephesini de karıştırdı. İttihatçıların desteklediği yeni başbakanın hükümet programı konuşmasında seçimlerde yaşanan adaletsizliklerden, müdahalelerden bahsetmesi ile hem seçimleri hem bunun sonunda oluşan meclisi tartışılır hale getirdi. Ayrıca İttihatçı subayların siyasetten çekilmesi ve cemiyetin hükümetin işlerine sürekli müdahalede bulunmasına yönelik iç tartışmalar Cemiyet içinde de bir krize yol açtı.

Osmanlı devletini toparlamak, çöküşü önlemek, iç ve dış sorunlara çözümler üretmek iddiası ile iktidarı ele geçiren İttihatçıların karşı karşıya kaldıkları güçlükler nedeniyle gittikleri erken seçim zaferi dertlerine derman olmadı. Tam tersine seçim öncesi yaşadıkları siyasi tabloyu siyasi krize dönüştürdü:

  • Hürriyet ve İtilafçıların ordu içinde oluşturdukları gizli örgütü “Halaskar Zabitan”ın da hükümete verdiği muhtıra ardından yeni hükümet istifa etti.
  • Avam Meclisi de seçimlerini iptal ederek parlamentonun fesih etti.
  • İttihatçı hükümetin istifası sonrası oluşan anti-İttihatçı yeni hükümet ve derinleşen siyasi krizi fırsata dönüştüren Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ devletleri Rusya- İtalya’nın teşvikiyle “Birinci Balkan Savaşı”nı başlattılar.

Birinci Balkan Savaşında Balkan devlet orduları hem Osmanlı ordusuna hem de yüzyıllardır Rumeli’de yaşayan sivil Türklere -Müslüman sivil ahaliye- saldırdılar. Sivil ahalinin kaybı Osmanlı ordusunun kaybından çok daha fazla oldu. Sağ kalanlardan İstanbul’a ulaşabilen sefalet ve açlık içindeki yığınlar başkent sokakları doldurdular.  

Yakın zamanda Avrupa’nın göbeğinde “insan hakları ve demokrasi” söylemlerinin egemen olduğu çağımızda Yugoslavya iç savaşında yaşanan insanlık dışı dramlar Balkan savaşında Türklerin dramını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Yıllar sonra Necati Cumali, “Cephelerden daha çok cephe gerisinde can aldı savaş. Büyük küçük, kadın, çoluk çocuk, yaşlı demeden binlerce kişi süngülendi, ateşe verilen evlerinde öldü. Savunmasız kadınların ırzlarına geçildi. Göç yollarında vurulmuş, karlara saplanarak ayakta donmuş kalmış atlar, insanlar, üst üste cesetlerle dolu hendekler görülüyordu. Çok gözyaşı döküldü, çok yoksulluk çekildi… ” sözleriyle Müslüman Türk ahalinin yaşadıklarını dile getirecekti.

Osmanlının Balkanlarda elinde tutabildiği topraklar Bulgaristan, Sırp, Karadağ ve Yunan devletlerince paylaşıldı:

  • Yunan hükümeti Girit, Yanya, Selanik, Serez, Kavala da dahil olmak üzere hem Güney Epir hem de Makedonya’nın önemli bir kısmını ve Ege adalarını topraklarına kattı.
  • Bulgaristan Edirne, Kırklareli’ni aldı ve Çatalca’ya kadar olan toprakları işgal etti.
  • Sırbistan ve Karadağ Makedonya’nın bir kısmını topraklarına kattılar.
  • Topraklarından sürülen, katledilen, etnik temizliğe uğrayan yüz binlerce Balkan Türkü hızla İstanbul’un sığındı. İstanbul sokakları bir anda sefalet ve açlık içindeki muhacirlerle dolup taştı.
  • Arnavut milliyetçileri de bağımsızlıklarını ilan etti.

Balkan savaşı mağlubiyetinin yol açtığı toplumsal felaket, 93 Harbinde yaşanan felaket kadar ağır oldu.

Balkan Türklerinin Bulgar, Sırp, Karadağ ve Yunan ordusunun katliamlarından kaçarak İstanbul’a sığınmaları ve İstanbul sokakların göçmenlerle dolup taşması, yaşanan toprak kaybı devlet içindeki ikili egemenlik çatışmasını iyice alevlendirdi.  İttihatçılar, Balkanları yitirmenin sorumluluğunu altında ezilen anti-İttihatçı hükümete karşı harekete geçti. Enver beyin önderliğindeki ittihatçı fedailer anti-İttihatçı hükümet toplantısını bastılar. Harbiye nazırını öldürüp başbakanı da silah zoru ile istifa ettirdiler. İktidarı tekrar ele geçirdiler.

 Osmanlı’da siyasi erk yeniden İttihatçıların eline geçerken, savaşı kazanan Balkan devletleri de el geçirdikleri toprakların paylaşımında anlaşmazlığa düşmüşler, kendi aralarında savaşa tutuşmuşlardı. Bu savaş ortamından yararlanan İttihatçı siyasi erk, Bulgar ordusunu yenilgiye uğramasından yararlandı. İkinci Balkan Savaşında Bulgar ordusunu yenilgiye uğratarak işgalleri altındaki Edirne’yi, Kırklareli’ni kurtararak anti-İttihatçı iktidarın kabullendiği Midye-Enez çizgisini yıktılar.

Edirne’yi geri alan İttihatçı iktidar, topluma moral verdiği gibi bu savaş sayesinde toplumsal saygınlığını da yeniden kazandı. Giderek gerileyen saray- İngiliz ve Fransız ortaklığına dayalı “en üst siyasi iktidar” karşısında da güçlü konuma ulaştı. Ancak bu savaş sonrasında Osmanlı devleti dışarıda olduğu kadar içeride de zayıfladığından İttihatçılar iç siyasette Arapları ve Ermenileri tatmin edeceğini düşündüğü ıslahatlara yönelse de bu “milletleri” ayrılıkçı düşüncelerinden koparamayacaktı.

“Zaman-mekan”ın yarattığı sorunları yine “zaman-mekan” bağlamında çözme yollarını bulamayan İttihatçılar, siyasi erke tek başına hakim olmalarına rağmen, köklü iç ve dış sorunlarla baş edemediler. Birinci Dünya Savaşı’na sürüklenerek “çok sevdikleri ve canları pahasına savundukları vatanı” da büyük badireye sokacaklardı.

Balkan Savaşı’nın İç Siyasete Etkisi

Yunanların, Bulgarlar ve Sırpların kurdukları ulus-devletlerin savaş başarısı ve Osmanlının Rumeli’deki topraklarının neredeyse tamamını kaybetmesi, Ermeni ve Rum Patrikhanesinin ve Komitacıların ayrılıkçı arzularını daha da arttırdı. Ermeni Patrikhanesi Ruslara çağrı yapıyordu. Doğu Anadolu’nun işgalini ve Rus kontrolü altında bağımsızlık talebinde bulunuyordu.

Rum Patrikhanesinin de Yunanistan’dan beklentileri artıyor onlarda da ayrılıkçı eğilimler güçlü bir şekilde dillendiriliyordu.

Rum ve Ermeni toplumunun, Arap ve Arnavut Müslümanların bağımsızlık talepleri karşısında Osmanlıcılık, İslamcılık politikaları çöken İttihatçılar her şeye rağmen Birinci Dünya Savaşı’nda da bu ideallerini sürdürdüler.  Doğu Anadolu Ermenilerinin Rus Ordusu ile işbirliği içinde Karadeniz’den Tebriz’e kadar olan 600 kilometrelik savaş bölgesinde düzen ve nizam bozması, cephe gerisini karıştırması, Osmanlı ordusunu iki ateş arasında bırakmasına kadar sürdü.

                                                                                                                                                                 Ocak 2022, Haluk Başçıl

Devam edecek: 1914 Seçimleri

 

Kaynaklar:

  1. Osmanlı Döneminde Balkanlar (1774 -1914), Dr. Öğr. Üyesi Neriman Ersoy-Hacısalihoğlu, İstanbul Üniversitesi Açık Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Tarih Lisans Programı, http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/odbalkanlar1774_1914.pdf
  2. Balkanlarda Komitacılık Ve Çetecilik: II. Meşrutiyet Dönemi Meclis-İ Mebusan Oturumlarında Yapılan Tartışmalar Ve Çözüm Önerileri Üzerine Bir Değerlendirme, Prof. Dr. Mehmet Çanlı, Hitit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/411435
  3. Birinci Meşrutiyet ve Meclisi Mebusan, Dr. Sina Akşin, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/430/4809.pdf
  4. Meşrutiyetin İlânı ve İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı, Yılmaz KIZILTAN, Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, http://www.gefad.gazi.edu.tr/tr/download/article-file/77224
  5. MECLİS-i MEB‘ÛSAN, İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/meclis-i-mebusan
  6. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Prof. Dr. Cezmi Eraslan, İstanbul Üniversitesi Açık Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Tarih Lisans Programı, http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/tctarihi.pdf
  7. Osmanlı Belgelerinde. Ermeni İsyanları (1878-1895), Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı. Yayın No: 95, https://www.devletarsivleri.gov.tr/varliklar/dosyalar/eskisiteden/yayinlar/osmanli-arsivi-yayinlar/osmanli_belgelerinde_ermeni_isyanlari_1878_1895_1.pdf
  8. Meclis-i Mebusan Seçimleri ve Ermeniler (1908-1914), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Uzmanı Dr. Recep Karacakaya, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/9934
  9. Necati Cumali, Viran Dağlar, Makedonya, İnkılap Kitapevi, 1996