Türklerde Liderlik – Haluk Başçıl

Devrimci Yol hareketinin liderlik anlayışı, 12 Eylül öncesi olduğu kadar 12  Eylül Askeri Darbesi, mahkeme ve cezaevi süreci de dahil olmak üzere devrimci hareket ve ülkemiz için ağır sonuçlara yol açtı. Toplumda ve devrimci cenahta oluşturduğu derin güvensizlik ve yıkım, aradan kırk yıl geçmesine rağmen giderilebilmiş değil.

Weltpolitik, Anadolu Ortodoksları ve Ermeni Tehciri-Haluk Başçıl

Cihan harbinde, Osmanlı topraklarındaki Çanakkale, Irak, Hicaz-Yemen, Sina-Filistin ve Kafkas cephelerindeki savaş planları Alman Genelkurmayınca yapıldı. Almanya, Büyükelçisi Wangenheim’in “Hem Türk ordusunu hem de donanmayı kontrol ediyoruz” gerçekliğinin ötesinde iç güvenlik de dahil Osmanlı siyasetine el koymuştu.

1914 Seçimleri ve Birinci Dünya Savaşı– Haluk Başçıl:

Osmanlı kimliği altında etnik-dini toplulukları, bir arada tutan, birlikte yaşama hizmet eden Hıristiyan milletler örgütlenmesi, kapitalizm ile birlikte etnik-dini kimlikler temelindeki ayrılıkçı yapıya dönüştüler. Adeta “devlet içinde devlet” -paralel bir devlet yapısı- konumlarıyla Ermeni ve Rumları Patrikhaneleri ayrılıkçılığın, “bağımsız devlet” oluşturmanın en büyük savunucu haline geldiler.

1912 Erken Seçimleri, Siyasi Partilerde Söylem ve İttifaklar – Haluk Başçıl

Bu topraklara yabancı ve köksüz tüm liberal partiler,  anti-liberal feodal elitlerle işbirliği yaptılar. Seçim çalışmalarında da onların hegemonyasındaki cahil, geleneklerine ve dinine bağlı kesime “zamana-mekana” uygun dini yalanlar ve demagojilerle ürettiler.

<