Skip to main content
1923-1938 Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye – İtalya İlişkileri 2- Haluk Başçıl

1923-1938 Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye – İtalya İlişkileri 2- Haluk Başçıl

M. Kemal Atatürk, genç cumhuriyetin çağdaşlaşması mücadelesinde Türkiye’den öğrencileri, hekimleri ve çeşitli meslek grupları bilgilerini artırmaları için İtalya’ya gönderdi. İtalya’dan da sanatçıları ülkemize davet etti.

Türkiye – İtalya İlişkileri Siyasi ve askeri ilişkileri:

İtalya Arnavutluk sınırlarının belirlenmesinde Yunanistan ile karşı karşıya geldi. İtalya’nın Yunanistan ve Arnavutluk arasındaki sınır anlaşmazlığının çözümü için gönderdiği heyetin Yunanistan’da öldürülmesi üzerine Mussolini hükümeti, Yunanistan’a ültimatom verdi. İstekleri kabul edilmeyen İtalyanlar da Yunanistan’ın Korfu adasını, Lozan Anlaşmasından yaklaşık bir ay sonra, Ağustos 1923’te işgal etti.[1]

Atatürk,  İtalya’nın Yunanistan ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Türkiye’ye yaklaşmasını, kendi politik hedefleri açısından değerlendirdi.  Mussolini’nin yayılmacı söylemleriyle Türkiye’yi tedirgin etmesine rağmen İtalya ile yapılan ticareti ve İtalya’nın tarafsızlık politikasını nedeniyle göz yumdu.

Atatürk, yürüttüğü çağdaşlaşma programı, devletin ve toplumun yeniden yapılandırılması hedefinde, emperyalist devler arasındaki çelişkilerden yararlandı. İtalya, Kurtuluş Savaşında olduğu gibi bu dönemde de Türkiye’nin içerde yürüttüğü devrimci dönüşümlere “yardımcı oldu”:

İtalya’nın, genç cumhuriyetle kurduğu ticari ve siyasi ilişki, İngiltere’nin ülkemize karşı yürüttüğü izolasyon politikasını aykırıydı:

  • İtalya donanmasından gemilerin 1927’de 250 bahriye talebesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Bir hafta süren ziyaretinde çeşitli etkinliklerde bulundu.[2]
  • Türkiye İtalya ile 1928 yılında donanmasını modernize etmek için İtalya ile görüşmelerde bulundu. İtalya bu konuda cazip teklifler getirdi. Türkiye’nin satın alacağı gemi ve teçhizatlar için %70 oranında devlet garantisi sağladı. Türkiye 1.600 tonluk iki torpido muhribi, iki tahtelbayir ve birkaç karakol gemisi sipariş etti. İtalyan fabrikalarından 10 bin mitralyöz, 100 bin tüfek ve önemli miktarda mühimmat ve çeşitli teçhizat satın aldı. Ayrıca donanma deniz askeri öğrencilerinden bir kısmı da eğitim için İtalya’ya gönderildi.[3]
  • Mayıs 1928’de Benito Mussolini ile Türkiye Büyükelçisi Suad Davaz, Roma’da 1928’de “Tarafsızlık, Uzlaşma ve Adlî Düzenleme Antlaşması” nı imzaladı. Antlaşmada tarafların birbirleri aleyhine başka bir devletle ittifak yapmayacakları, taraflardan biri saldırıya uğrarsa, diğer tarafın saldırı boyunca tarafsızlığını koruyacağı da yer alıyordu.
  • Türkiye, Aralık 1928’de İtalya ile siyasi suçlar hariç olmak üzere suçluların karşılıklı olarak uygun şartlar altında iade edilmelerini için İade-i Mücrimin Muahedenamesi’ni imzaladılar.
  • Haziran 1929’da İtalyan donanmasına ait dört İtalyan destroyeri ve 35 İtalyan deniz uçağı, 20 İtalyan gazeteciyle birlikte İstanbul’u ziyaret etti.
  • Ağustos 1928’de İtalya Türkiye ile birlikte, 46 devletin içinde yer aldığı silahsızlanmaya dönük Briand-Kellogg Paktı’nı imzaladı. Bu antlaşmaya imza koyan İtalya, savaşı milli politikalarına alet etmeyeceklerini, savaştan vazgeçtiklerini ve bütün anlaşmazlıkları için daima barışçı vasıtaları kullanacaklarını taahhüt ediyordu.
  1. Kültürel İlişkiler:

Genç cumhuriyet’in devleti ve toplumu yeniden yapılandırma girişimleri Osmanlı dönemi reformlarının çok ötesindeydi. Osmanlı reformları var olan sistemi reformlar aracılığıyla evrimci bir tarzda geliştirmeye yönelikti. Cumhuriyet rejimi ise evrimci reformlar yerine devrimci bir tarzda, Osmanlı devlet ve toplumsal yapısını, başka bir düzlemde yeniden yapılandırdı. Bir diğer temel fark da sanat ve kültür alanında yapılanlardı. Osmanlı reform hareketleri bu alandan uzak durmuştur. Cumhuriyet ise dil ve tarih, eğitim, bilim ve kültür, güzel sanatlar alanında derin ve köklü değişimler yaptı. Yeniden yapılanma çabalarını bu alandaki devrimci dönüşümlerle ilişkilendirip, bütünleştirdi.1926 yılında Sanayi-i Nefise (Güzel Sanatlar) Encümeni kurdu. Ardından da bu encümeni 1928’de Güzel Sanatlar Akademisi’ne dönüştürdü. Resim ve heykel müzelerini oluşturdu. Tüm bu girişimlerde Batı kültür ve sanatından, İtalya’dan yararlandı:

  • 1924-1926 arasında Avrupa ülkelerine, İtalya’ya resim, müzik, heykel dallarında öğrenciler gönderildi. Tiyatro-opera-bale-çok sesli müzik eğitimi veren okul ve konservatuarların açılması, heykel sanatının Türkiye’ye yayılmasında İtalya’dan da yararlandı.  
  • Haziran 1925’de kalabalık bir İtalyan gezi heyeti, 150 civarında üniversite öğrencisi ile birlikte İstanbul’da üç günlük kültürel gezi yaptı.
  • Ünlü İtalyan heykeltıraşı Pietro Canonica 1927’de Türkiye’ye geldi. Ankara Etnografya Müzesi önündeki Atlı Atatürk Heykeli’ni, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nı ve İzmir’de bir Atlı Atatürk Anıtı yaptı.
  • İtalya Dışişleri Müsteşarı Dino Grandi 1928’de Türkiye’yi ziyaret etti.
  • 1928’de kültür ve sanat alanında ünlü bir İtalyan profesörü Türkiye’ye gelerek üniversitelerde konferanslar verdi. Ünlü bir İtalyan şairi de ülkemizi ziyaret etti ve etkinliklerde bulundu.
  • 1928’de iki ülke arasındaki kültürel ilişkiler gelişti. Kültür amaçlı turlarla ülkemizi ziyaret eden İtalyanlar, çeşitli kültürel etkinliklerde bulundular.

M. Kemal Atatürk, genç cumhuriyetin çağdaşlaşması mücadelesinde Türkiye’den öğrencileri, hekimleri ve çeşitli meslek grupları bilgilerini artırmaları için İtalya’ya gönderdi. İtalya’dan da sanatçıları ülkemize davet etti.

Kasım 2020 Haluk Başçıl

Devam edecek: 1923-1938 Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye – İtalya İlişkileri 3

[1] Yeni Gün’de İtalya-Yunanistan Gerginliği, Nurettin GÜLMEZ, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/233474

[2]1923-1933 Yılları Arasında Türk-İtalyan İlişkileri, Pınar Bulut, Yüksek Lisan Tezi, İstanbul, 2007,

[3]1923-1933 Yılları Arasında Türk-İtalyan İlişkileri, Pınar Bulut, Yüksek Lisan Tezi, İstanbul, 2007,