Skip to main content
2019 Yerel seçimleri – Haluk Başçıl

2019 Yerel seçimleri – Haluk Başçıl

CHP yönetiminin ve kadrolarının ezici çoğunluğunun ülkemizde yaşanan gelişmelerden koptukları, dikkat ve enerjilerini parti içi iktidara yönettikleri görünüyor.

Kılıçdaroğlu’nun ‘liderliğindeki’ merkez sol Halk Partisi yönetimi ve kadroları:

  • Belediye başkanlıklarına ve meclis üyeliklerine kimlerin aday olacağına,
  • Genel merkezin ön seçim yapıp yapmayacağına,
  • Seçim ittifakına kafa yoruyor.

Seçim başarısını bu konularda atılacak doğru adımın sağlayacağını düşünüyorlar. CHP yönetiminin ve kadrolarının ezici çoğunluğunun diğer ülkelerde ve ülkemizde yaşanan gelişmelerden koptukları görülüyor. Hepsi dikkat ve enerjini parti içi iktidara yönetmiş durumda.

Merkez sol CHP, ülkenin 2018 Ağustosunda içine girdiği ekonomik krizden, ülkenin ve cumhuriyetin geleceğinden, Suriye, Irak, İran ve Türkiye’yi de kapsayan emperyalist planlardan endişe duyan milyonlara güven vermekten uzak bir görüntü çiziyor. Avrupa’daki sosyal demokrat partiler gibi ideolojik-politik ve örgütsel zafiyet içinde. Alt ve orta sınıfın sorunlarına yabancılaşmış bir durumda.

On altı yıllık AKP iktidarının uygulamaları altında ezilen, geleceğinden kaygı duyan, umutsuzluğa düşmüş, bir çıkış yoluna muhtaç, çaresizlik içinde kıvranan milyonlar ise tutunacak dal arıyor. Bulamayınca, AKP’nin şemsiyesi altında nefes almaya çalışıyor.

Bir avuç zenginin, mali oligarşinin ihtiyaçlarına uygun yürütülen restorasyona karşı alt ve orta sınıfın çıkarlarına uygun farklı bir restorasyona duyulan açlık oldukça büyük. Bunun yolu emperyalizmin ve işbirlikçi oligarşinin çıkarlarına cevap veren restorasyon politikalarına son vermekten geçiyor. Zorlu bir çabayı ve mücadeleyi gerektiriyor. Önümüzdeki yerel seçimlere olduğundan fazla bir önem atfetmemek, alt ve orta alt sınıfın, ülkenin çıkarlarını savunan GELECEK perspektifiyle yaklaşmak büyük önem taşıyor. Ülkemizin ileri, devrimci ve anti-emperyalist kesimlerinin temel görevi, seçimlerin ötesine geçebilmek ve geleceği kazanmak olmalıdır. Seçim mutlaka kazanılmalı diye ‘kolay yola’ sapma anlayışıyla gelecek heba etmemelidir. Her seçimlerde “bu seçimleri kazanmalıyız, kazanacağız” diye diye bu günlere gelinmedi mi?

Avrupa’da Yaşananlar

Avrupa ülkelerinin seçim sonuçları, neo liberal politikaların yoksullaştırdığı alt ve orta sınıfın duygu, düşünce ve davranış kalıplarına ilişkin zengin veriler sunuyor. Tabi ki Türkiye, Avrupa ülkelerinden ekonomik, sosyal ve politik olarak büyük farklılıklar içeriyor. Ülkemizin yaşadığı sorunlar; yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı, iç ve dış borçlar, güvenlik, egemenlik-bağımsızlık, nüfusumuzun %10’nu geçen yabancı göçü gibi hem benzer, hem de oldukça farklı sorunlara sahibiz.

gelenekvegelecek.com.tr olarak “Seçimler ve Ekonomik Kriz” yaklaşımıyla bir yazı dizisi hazırlandık. Bu yazı dizisinde önce, ülkemizde, anti sistem söylemi ile iktidara ulaşan sağcı/dinci popülist RP ele alındı. Ardından koşumuz Yunanistan’da sistemi doğrudan eleştiren ve sistem dışı tercihleri dile getiren, iktidara ulaşan “aşırı sol” SYRİZA örneği incelendi.  Sonra da İtalya, Avusturya, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki durum gözden geçirildi. Neoliberal restorasyonun ve ekonomik krizlerin mağdur ettiği, yoksullaştırdığı alt ve orta sınıfın (kitlenin) kızgınlıkları, nefretleri ve bu duyguların seçimlere yansıması ele alındı. Farklılıklar ve benzerliklerin düşüncelerimize katkı sağlaması dileğiyle…

Haluk Başçıl, Aralık 2018