“Muhalefetin” Yeni Yıldızı Prof. Dr. Daron Acemoğlu –Haluk Başçıl
Muhalif basınımızın ve sosyal medyanın son dönem Türkiye ekonomisine ilişkin yeni başvuru kaynağı: Prof. Dr. Daron Acemoğlu.
Daron Acemoğlu Türk Amerikalı ekonomi profesörü. Ekonomik kriz içindeki ülkemizin “büyük ihtiyaç duyduğu” ekonomiyi iyi bilen uzman. “Dünya’daki en çok alıntı yapılan ilk 10 Ekonomist” ten birisi unvanıyla yazılı ve görsel basında yer buluyor.
Kendisiyle röportaj yapan gazeteci “ekonomi profesörü olarak sizce Türkiye’nin yapması gereken beş düzenleme ne olmalıdır” demek yerine, “Türkiye sizi göreve çağırırsa, yapacağınız ilk beş düzenleme ne olur” diye soruyor. “Türkiye sizi göreve çağırırsa” cümleciğini neden araya sıkıştırdıysa!
Daron Acemoğlu “Ben akademisyenim Türkiye ekonomisine ilişkin düşüncelerimle uyarıda bulunuyorum” demiyor. Gazetecinin “Türkiye sizi göreve çağırırsa” vurgusunu duymazdan geliyor ve “Görevi aldığında” yapacaklarını sıralıyor:
“Ekonomik kurumların, Merkez Bankası’nın, yargı kurumlarının kuvvetlenmesi ve bağımsız hale gelmesi, aynı zamanda makro ekonomik planda şirketlerin ve bankaların bilançolarının düzelmesi lazım. Yurtdışından para gelmesi lazım. Şu anda bir tek kurumsal açılarla reform yapılarak Türkiye büyüyemez. Bankaların ve şirketlerin bilançoları o kadar kötü durumda ki, bunun için yeni kaynak yaratılması lazım”.
Ne hikmetse ne ülkemizde 82 milyonun “mali bilançosu”na, ne de 33 milyon 643 insanımızın 837 MİLYAR TL olan banka borçlarına değiniyor. Milyonarca insanlarımızın bankalara olan borcunu nasıl ödeyeceklerini değil de bankaların bilançosunu düşünüyor. Sadece bankalar ve şirketler için endişeleniyor.
Adamcağız henüz görev almadı ama düşüncesi CHP yönetimince ve anti-RTE cephesinin politikacılarının ağzından dillendiriliyor. Yani “düşüncesi muhalefette”.
İtalya’nın dış borç ödemesi sıkıntıya girince, Başbakan Berlisconi hükümeti istifa etti. Muhalefetin desteği ile Kasım 2011’de “teknokratlar hükümeti” adı altında yeni hükümet kuruldu. Hükümetin adı da “İtalya’yı Kurtar” idi. AB finans oligarşisinin hazırladığı “Kemer Sıkma Programı”nı hayata geçirdi.
Aynı dönemde Kasım 2011’de Avrupa’da bu kez borç ödemelerini aksatan, hatta ödeyemez duruma gelen Yunanistan oldu. Sosyal Demokrat parti PASOK ve merkez sağ YDP, bir araya geldi. İki parti teknokratlardan oluşan hükümete destek verdi. Hükümetin adı “Ulusal Birlik Hükümeti’”ydi. “Milli hükümet”-“Milli Politika” adı altında AB finans oligarşisinin hazırladığı “Kemer Sıkma Programı”nı uygulamaya soktu.
Aksoy Araştırma Şirketi’nin Aralık ayı araştırmasında, ülke sorunlarını partilerin çözemeyeceğini düşünenlerin oranı %57. Yine önümüzdeki bir yıl boyunca ülkede durumun daha da kötüleşeceğini düşünenlerin oranı da %60. Anti-RTE cephenin politikacıları ile siyasi partilerden umudunu kesmiş toplum kesimlerinin desteğinde, Daron Acemoğlu başkanlığında teknokratlar hükümeti mi tezgahlanıyor? Ya da bir başkasının başkanlığında…
“Yeter ki bizi RTE’den kurtarsın, nasıl olsa biz bu faturayı ödeyeceğiz”, “önemli olan RTE’nin gitmesi, gerisi fark etmez” mi diyeceğiz?
Aralık 2020, Haluk Başçıl