
Siyaset Bataklığında: Değişim ve Dönüşüm – Orhan Karakuş
Ekonomisi stagflasyona giren Türkiye, Ankara’nın bağları fon müziği eşliğinde şaşalı övgülerle ölüm dansında kaslarını hazırlaması için orta ışık huzmesine davet edildi.
Her yerde savaş dansı…
Ülkemizde ve dünyada çürüme, kokuşma ve çöküşü üçlü sarmalına alan yeni bir sürecin perdeleri açılıyor. Dünya topyekun 3. Harbin misketli NBC safhasına geçiş için dezenformasyon ve algı yönetimini doruğa çıkarttı. Şimdi fır fırıldak şiddet ve entrika dansları sahnesindeyiz. Rusya –Ukrayna savaşı pat halinde, yeni sahne alacak Jön aktörler İngiltere ve Çin düetine geçiş için ilk ışıkları Litvanaya’daki Vilnius kentinde yapılan NATO toplantısında, göz kamaştırıcı İsveç kucaklaşmalarıyla yakıldı. Havai füze fişekleri için Washington’da planlamalar hazırlanıyor. Ekonomisi stagflasyona giren Türkiye, Ankara’nın bağları fon müziği eşliğinde şaşalı övgülerle ölüm dansında kaslarını hazırlaması için orta ışık huzmesine davet edildi. Moskova’da kendi algı sahnesiyle uğraşan Rusya yetkili ağızlardan bu bir “Avrupa savaşıdır”, sonu ise “3. Dünya savaşıdır” diyerek, sürecin istikametini aşikar etti. Çin Pekin’de hazurun halinde ortamı kokluyor, zamanı kolluyor.
İngiltere marifetiyle biraz da mani çıkılı çerez sosuyla Türkiye toplumuna Batı’cı locada afaki bir yer gösterildi. Saray temsil heyeti yer alımı bilet gişesine tekrar yaklaştı. Seçmen iradesine yurt dışı oyları ve vatandaş yapılan göçmenlerle çift katmerli kilit vurulan Türkiye toplumu nefsi bönlükte daha da bönleşti. Seçimlerin henüz ne olduğunu anlayamayan ülkemiz siyaset elitleri yahu bir şeyler ters gidiyor, altımızda kum kaynıyor ve kayıyor, neler oluyor? sorusunu sormaya başladı. İşte bu “ahval ve şerait altında “çivisi çıkmış tahtaları oynamış fani yeryüzü aleminde birileri, tüm toplumları yıkımcıl doğal afetlerin de edimselde başat olduğu bir vakti zamanda; şeytani vals, soluksuz düet , bitmeyen tango ve tamtamtıral bilimum folklorik form ile dört bir yanda kurulan sahnelerde cümbür cemaat “her yerde savaş dansına” davet ediyorlar.
Kaç parti-pürtü ve particik var?…
Bölüm bölüm bin bir telden söylem geliştirdiğini sanan 24 tanesi seçim listesinde,15 tanesi ittifak kılıfıyla mecliste, kayıtlı olan 126 ve hali hazırda sırada bekleyen yüzlercesi var. Gençlerin deyişi ile ilmi siyasette “kafa bir milyon”. Bu partilerin ana ayraçları iki mi? Üç mü? Ya da moda deyim dört eğilim mi? Ya da en fazla periyodik cetvel soy gazları hesabı altı eğilim mi? Kanımca ana ayracı kahır ekseriyette düzenek çarkını çeviren bu partilerin içinde tek tük iyi niyetli birkaç milletvekili belki var. Bu vekillerin içinde nitelikli istisnası ola ki vardır, sandıklarım ve sınadıklarım dahil, 40 yıldan fazla ilgili olduğum bu mecrada henüz rast gelemedim.
Mevcudun tahlillerini genişletmeden kısa ve öz olarak; hemen hemen tüm partiler çark çeviriyor, içlerinde nefsi mutmainlikte kaim ve vicdanı rotada mahir birisini bulmak samanlıkta iğne aramaktan farkı yok.
Dünyanın hâli ne ? Nedir bu değişim? Gerekli olan dönüşüm…
20 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanan “Türkiye yol ayrımında” başlıklı yazımda :
“Matruşkai Demokrasi…
2001’de ikiz kulelere saldırısı sonrası ‘ya bizdensin ya da şer gücüsün’ bölüntüsüyle başlayan ve Rusya’yı ülke olarak yok etme, Asya’nın işgali hedefli batılı ABD-İngiltere odaklı emperyal güçler ile dünya kaynaklarına çullanmak isteyen Çin güdümündeki doğu tiranlıkları arasında tüm ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve sosyo-psikolojik alanları kapsayan geniş tanımlı derin bir harp sürmektedir. Bu hal ve vaziyeti III. Dünya Topyekun Harbi olarak tanımlamaktayım. Bu konuda pek çok irdeleme yazısını ve vicdani politik çıkış istikametinin mevzi hattı olan “sulh ve hakkaniyet cephesi” irdeleme yazılarımda ve Türkiye’deki 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesi kamuoyuna sunduğum felsefi tutum belgesinde de durumu ele aldım.” ‘Bknz. www.gelenekvegelecek.com’ da genel hâl ve çözüm yolunu dile getirdik.
Ülkemizin durum hâl vaziyeti ise arasatta bunaltıdan sıkıldık, şimdi, tamtamtıral arabesk oryantalizm ile “savaş dansıdır.” Dünyanın hâline genel çözümü pek çok yazılar ve kitaplarda dile getirdik. Türkiye’de özellikli çözüm ise “ilmi siyaseti tasfiye edecek” milli toplumcu yurtsever hareket dinamizmini nefsi mütmaim kadrolarla oluşturulabilecek, doğrudan demokratik tüzük ve ilk hedefler manzumesini programlaştıracak yürüyüş koludur. Bu siyasi partiler ve seçim yasası ve de partilerin oligarşik çete yapısıyla özlü değişim ve dönüşüm mümkün değildir.
15 Temmuzu anma vesile bu ülkenin kaderini sezgisel görüş ve içe doluşla tekrar elimize almaktan başka çıkış yolu yok. Yeni bir mecranın süzgeç tabanı ve damıtıcısı olarak ikinci baskısı yapılan “ilmi mantık, bilmi ahlak” kitabında bu manzumenin öz değerlerini, vektörel istikametini ve kültüreli damıtacak Deruni Türkçe temelli “dilsel ses ve söz” değişimini ifade etmeye gayret etik.
Allah Kerim Vesselam…Baki Selamlar Orhan Karakuş, 15.07.2023
Kategoriler
Son Makaleler
-
Tasavvufi Praksis Yol İrcası Olarak Polipolitik-Orhan Karakuş
-
Tasavvufi Praksis Yol Felsefi Dizgesi…- Orhan Karakuş
-
YIKIM ve KIRIMDAN NASIL ÇIKILACAK?
-
Teknohibrit Harbi Bertaraf İçin Çözüm Yolu- Orhan Karakuş
-
Kültürel Devrim Halkasının Felsefi Dili Deruni Türkçe’nin Sentetik Gücü – Orhan Karakuş
-
Bağımsızlık – Saffet Bilen
-
Bilgeler Meclisi ve Ulu Hakanlık Divanı (BİMUHAD) – Orhan Karakuş
-
Ya Cehennem Ya da Sulh ve Huzur 2 – Orhan Karakuş
-
Ucu Yanık Mektup Değerlendirmesi -Fahrettin Önder
-
Osmanlı’nın Yarı-sömürgeleşmesi, Günümüz ve Çözüm- Saffet Bilen