TOPLUMCU YURTSEVER TAVIR ALIŞ VE DAVRANIŞ (III)… – Orhan KARAKUŞ
Binbir gece masallarının usta anlatıcısı mistik doğunun kadim dilinin üstadı Şehrazat’a ATFEN: “işitiniz”
Mülkiyetçi Dünya Can Çekişiyor…
İletişim ve informatik akışın milyarlarca insanı sanal veya canlı bağladığı bir hars içinde yüzüyoruz. Çevremizde anlık binlerce veri, farkındalık yarattığımız bir demetin dışında nehir gibi akıp gidiyor. Algı yönetimi ile birey insanı çaresiz bırakan dezenformasyon kirliliği hemen herkesi kuşatarak bir debdebe içinde gözü bağlı koyun sürüsünün bir elamanına dönüştürüyor. Görsel ve sanal medya verileri, ellerimizdeki oyuncak kutularda kare kare veya video akışıyla birkaç saniyede farkındalık alanına girip çıkıyor. Sanal ve görsel medyada bir dakika öncesi ne gördüğümüzü hatırlayamıyor, boş bir zihin atmosferinde sersem sersem geziyoruz. Çağın think thanklarını, yazılı, görsel sanal medyasını ve kültürel akışını manüple eden “finans oligarşisi” ve “istihbari yapıları” bu düzenin devlet mekanizmaları ve görünür hükumet figürlerinin kuklacıları…
Bu günlerde dünya ekonomik sosyal ve siyasal bir türbülansa girdi. Kitle eylemleri pek çok yerde milyonları kapsamaya başladı. İklim ve çevre duyarlılığı, şiddete karşı danslı gösteriler ve en önemlisi savaş coğrafyalarında kitlesel kalkışmalar sonucu yeni eylem tarzları ortaya çıkıyor, öngörülemez ve yönetilemez bir sürece giriyoruz. En ufak bir etki milyonlarca veriyi alt üst eden bir anaforda “kelebek etkisi” yaratıyor. Londra’da apaçık bir savaş örgütü olan NATO çatırdıyor. BM etkisini günbegün yitiriyor. Doğu bloku kendi içinde gerim gerim geriliyor. Tüm ülkeler çekili yay üstünde… Çalkantılı ekonomik -sosyal fay hatları derin kırılmalar içinde. Mafiil yapılar kültürel katmanların nefsi yönlendiriciliğinde, düzenli düzensiz savaş senaryolarını ve militarize mekanizmalarını devreye sokmaya ortam hazırlıyorlar…
Harp altında dünya devriminin şafağı…
“Bak güneş doğuyor” mu? Geleceği birlikte ne ile kurabiliriz. Bu kaotik ortamlarda nasıl bir yol açılacak? … Umudu çoğaltan bir üslupla yeni çağın toplumcu yurtsever öncüleri; bilgi-tecrübe birikimleri temelinde ve sulhuyetli sakinlik halinde yeryüzü ekosistem gidişatını doğal mecrasına çekmek için yeni tarz bir hareket ile yol açmalı ve yürüyüşe çıkmalıdırlar. İnanış farklılıkları, görüş iletisinin zaviye çeşitlilikleri ve kendimize yakıştırdığımız sıfatlardan arı “insan kardeşliği” ve “kul hakkına riayet” temelinde bir dayanışma ağı üretilmelidir.
“Doğal afetler” doğal olmaktan çıktı. İnsan eli ile gezegenimizin dört bir yanı, havası, suyu ve toprağı zehirlendi. Şimdilerde, kıtaları ve tüm ülkeleri bir girdap gibi içine çeken harp ortamı her yanımızı sarıyor. III. Dünya savaşının 5. Aşaması NBC savaşları pimi, “İran’a müdahale” senaryoları altında çekilmek için geri sayım yapılıyor. Ve “Şimdi davranamazsak ne zaman?” sorusu beynimize bir ok gibi saplanmış bekliyor…
“Sulh yapımcılarının zuhuru” …
Zamanın ruhu sulh ve hakkaniyet cephesini örmek… Ebeveynlerimizin mülkiyetçi hırsı ve bizim içinde bulunduğumuz kuşağın marifetleri bu dünyayı yeni nesiller için yaşanamaz kıldı. Genç insanların öfkesi her yerde kınından çıkıyor. Yarından umudunu kesen kent ve kır yoksulları, göçmenler toplu intihar yoluna giriyorlar. Bu “neler oluyor ?” diye herkesin üzerinde düşünmesi gereken simsiyah hakikat.
Binbir gece masallarının usta anlatıcısı mistik doğunun kadim dilinin üstadı Şehrazat’a ATFEN: “işitiniz”…
Cümlemize Allah selamet ve huzur versin…
Hoşça kalınız dileklerimle… baki selamlar
Orhan KARAKUŞ 07.12.2019
Kategoriler
Son Makaleler
-
YIKIM ve KIRIMDAN NASIL ÇIKILACAK?
-
Teknohibrit Harbi Bertaraf İçin Çözüm Yolu- Orhan Karakuş
-
Kültürel Devrim Halkasının Felsefi Dili Deruni Türkçe’nin Sentetik Gücü – Orhan Karakuş
-
Bağımsızlık – Saffet Bilen
-
Bilgeler Meclisi ve Ulu Hakanlık Divanı (BİMUHAD) – Orhan Karakuş
-
Ya Cehennem Ya da Sulh ve Huzur 2 – Orhan Karakuş
-
Ucu Yanık Mektup Değerlendirmesi -Fahrettin Önder
-
Osmanlı’nın Yarı-sömürgeleşmesi, Günümüz ve Çözüm- Saffet Bilen
-
ARAFTAYIZ…1 – Orhan Karakuş
-
2024 Yerel Seçimlerinin İrdelenmesi… – Orhan Karakuş