Cennet – Saffet Bilen
Başka bir Dünya mümkün hayali düne veya geleceğe değil, Bugüne ait bir olgudur.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Saffet Bilen Yorum yok Cennet – Saffet Bilen
Başka bir Dünya mümkün hayali düne veya geleceğe değil, Bugüne ait bir olgudur.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Saffet Bilen Yorum yok Irkçılık, Ulusal çatışmalar ve Coğrafya – Saffet Bilen
Irkçılık ve emperyalizm Osmanlı için ölümcül sonuçlara yol açtı.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok Çöküş ve Necis Bir Ruh Çürümesi… – Orhan Karakuş
Kürsülerden ya da dört ayaklı masalardan saatlerce süren “kalbi soslu kuşatılmış akıllı konuşmalara” değil, gönül sistemine dayalı akletme marifetiyle yüz yüze naif dokunuşların samimi meşveret ve muhabbetlerine ihtiyacımız var.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok Sulh ve Huzur için …2 – Orhan Karakuş
Nefsi mülkiyetçi düzeneğin topyekûn harplar sürecinde ve emperyalist güçlerin tüm saldırıları; “Yurdumuzu yaşamın tüm alanlarda bağımsızlık özüyle savunulması” ancak hep birlikte kul hakkına riayette hakkaniyetli yaşamı örme mecburiyetiyle bertaraf edilir ve toplum devleti marifetiyle can denkliğinde kurulacak Toplumcu Hürriyet Nizamı ile yeni bir dünyada yer alınır.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok Sulh ve Huzur İçin …1 – Orhan Karakuş
Türkiye, güdümlü mevcut iktidar ve ikiz muhalefeti eliyle jeopolitiğin bu sathında cephe ülkesi konuma sürüklenmiştir.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok “Harp ve Sulh”-“Kahire Barış Konferansı” Vesile Bu İnsanlık Bitmiştir – Orhan Karakuş
Yaşamakta olduğumuz 3.Dünya topyekun harbinde ülkeler ve devletleri içine çeken ve tüm insanlığı “mezara gömecek” olan ve Dante’nin “Cehenemin kapıları açıldı” dediği ve alt katmanlarını yaşayacağımız kural tanımaz “küçük armegodon savaşı” başlatıldı.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel Yorum yok CHP’deki Süreç Esenlik Dolu Bir Çıkış Değil, Bir Yol Ayrımıdır – Orhan Karakuş
CHP’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık ruhu ve sulh yapıcı düşünce tarzı parti külliyatına gömülmüş, entirk zehir atmosferi içinde güdük kadrolar rant ve ikbal avcılığına gark olmuştur.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok Şiirler Demetinden Bir Dizin… – Orhan Karakuş
” Yürüyüş(*)….
Kendimize yol destanı, yoğrula toprak ile su ile
Taştan sıkalım o suyu, topraktan alalım bu huyu
Bir gönül sofrasıdır bu, hemhâldeki dostlarla
Acıyı bal edip tadalım birlikte sual ederken,
Yalnız yürür insan hak ve hakikati ararken.
Pir Sultan seslenir : Yol Sıratel Müstakim
“Gelin canlar bir olalım, bir yürüyüş eleyelim.”
….
Pirlerin adı Haydar, canı kırkbin bedenden… 05.08.2023
(*)Kültürün hikayesi beyaz adam ve kadın, işlevi “her daim bir soluk yüz”.
Oya Akyıldız hanım ile whatsApp yazışmalarındaki esinle…
Merhaba Ey Can,
Dostluk bağı ilk bahar, son bahar, her bir bahar budanır.
Sözler kırk yarılır her anlamı sorulur, bir manada durulur.
Bilgelerin özlü sözü aşıkların demli sözü eylem ile sınanır.
Karlı dağlar saf bilginin otağı Işkı güneş ile sağılır… 05.08.2023
Ferhiyat…
Tasalanma dertlenme sağlık kala bedende
Ruhun şadsa canında huzur bulun anında
Dağı taşı gönlüne göğe ersin denginle
Servet akçe sen köle hürlük umman nehrinde
Hakikati tutaman akılı tutuk hâlinle
Kalbinden bak cihana her yanda baht seninle
Dünya yeyim üstüne elif be’nin üstünde
Bir huysuza sustunsa tavrın olur küstün be
Hakkın var mı neferde neden böyle çaban ne
İple güdesin ferdide derdin nedir benimle
Yoktur dostun çevrende dara düşsen kaderde
Rabim verir çare be kaygılanma dertlerde
Uzun zaman çeksende acı baldır çehrende
Yüzün olsun toprakta bağ bostan kur teninde
Hikaye etme destan de eylem vicdan yelinde
Tutamazlar bendinde taşan demin deminde
Malın kurt kuş yesinde deva olsun her derde
Dünyanın vay hâline zalim nefis elinde
Yol açalım seninle Hakk’tan gelen emirle
Konuşuk ol benimle mana örtük serimle… 05. 08. 2023
Huyumuz…
Ataları kıtlık çeken sabırlı bir nesilden
Neslimiz şifa tadar Manisa’da mesirden
Kelimeyle heceden harfi seçen nesirden
Ekine mala sap olan serin kaplar kesirden
Mesellerle hâl süzen sesin verir gazelden
Metero – Barbie fizan tad al huyu güzelden
Akıl demi gönülden yürü kadim kültürnen
Sokma akıl gözünden söz idrakı kalbinnen
Uzun zaman dolandık imlik imlik ulandık
Taşı sıkıp su ettik yol boyu durulandık
Vicdan ve merhameti sabır ile yoğurak
Bilimsel marifeti sembollerle doğurak
Zor anlarda Işk ile istikameti savlayak
Haşlanmadan aşk ile kazanlarda kaynayak
Dünyalara dağılıp manayla söz açarak
Çağı aşan nakşlarla huzur dilin çağırak… 06.08.2023
Bu ne menem necaset…
Neyzen’den derleyin esini çoktur
Çağırın çağımıza şen sesini toktur
Ar eden ki en beterinden boktur
Adaletin bu meyanda yeri yoktur
Siyasetin kıskacında memleket
Katmerli dertler yaşıyor cemiyet
Çürüyerek kokuşur medeniyet
Her şeyi mundar eder bu necaset. 26.082023
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok “Toplumcu Hürriyet Nizamının“ Kadim Kültüreldeki Manası-Orhan Karakuş
Türkiye cumhuriyetini dönüştürecek eğilimler önümüzdeki kaotik sürecin olumlu ya da olumsuz gidişatında tarihsel rolleriyle sorumlularıdır. Zafer haftasından esinle Mustafa Kemal Atatürk’ün feyzi ile çağı aşan bir yolu bu toprağın evlatları olarak kadim kültürelin suyu ile yeni bir ruh ve donanımı inşa edebilmeliyiz.
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Saffet Bilen Yorum yok Ülkenin Açmazları- Saffet Bilen
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok Binlercemiz Hep Birlikte Türkiye için “Genel Başkan Olabiliriz”-Orhan Karakuş
CHP’de yeni bir liderlik misyonu görünmemekte, medyatik algıyla parlatılan yaldızlı kişiler ise tarihseldeki toplumsal akış kuvvetin dışındaki malum yerlerden medet ummaktadırlar. Ve lakin “güç ve kudret” bu toprağın bağrındaki doğal akıştan filizlenecektir.
“CHP Baştan Kokmuştur.”
Öncelikle sözü direkt söyleyelim: CHP’de binlerce nitelikli üye şebekleşmiş örgüt yapısı, genel merkez ve lider sultasının entrika yol ve yöntemleriyle demokratik katılım süreçlerinin dışına itilmiştir. “Top geçer adam geçmez” futbol markajı hesabı, Köy Enstitüleri yanında CHP’nin Halk Evleri ve Halk Odaları uygulamaları de tahrip edilerek halkın öz değerlerini bağrında yaşatan kültürel damarı kesilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kültürel devrim hedeflerinin CHP’de yeşertilerek toplumsal tabana yayılımı gerçekleştirilememiştir. “Türkiye cumhuriyetinin temeli kültürdür” şiarı CHP’nin 1940’lı yıllardan beri kuvve-i milli yapısal oluşumu ve kültürel arınma harsı, emperyalist güçlerin “Türkiye toplumunu körleştirme ve algı yönetimine tabi tutuma” hedefleri çerçevesinde iğdiş edilmiştir.
İsmet İnönü ’nün “ortanın solu” salvosu, Bülent Ecevit ’le başlayan “halkçı hareket” açılımı; CHP’yi teorik ve pratik aşan gençlik hareketlerini kendine çekememiş, CHP 1980 öncesi toplumdaki üretken gençlik damarını kaybetmiştir. Türkiye’de 1950’ler sonrası başlayan dinamik gençlik hareketleri “71 ve 80 Askeri cuntaları” marifetiyle bugünlerin siyaset yapısı da gözetilerek ezilmiştir. 2000 yıllar öncesi CHP tüzüğünde var olan mahallelerdeki sandık bazındaki örgütlenmeler ve demokratik kitle hareketleriyle bağları da “seçim ve siyasi partiler yasası” ile koparılmıştır. Böylece yıllardır SHP dahil CHP’de demokratik tutum ve uygulamalar “göz boyama dışında” kökten yok edilmiş, CHP genotakrasisi emperyal çevrelerin siyaset gücü olmuştur. Milenyumla birlikte artık CHP ikiz siyaset aparatı olarak emperyalist odakların manipülasyon ve yapılanmasının da kuluçka yuvası halindedir. Buna cevaz veren şimdiki dahil eski yeni temsili yapıları, genel merkez yönetim ve başkanların hemen hemen hepsi ezcümle “siyasi meftadır.”
CHP’de yeni bir liderlik misyonu görünmemekte, medyatik algıyla parlatılan yaldızlı kişiler ise tarihseldeki toplumsal akış kuvvetin dışındaki malum yerlerden medet ummaktadırlar. Ve lakin “güç ve kudret” bu toprağın bağrındaki doğal akıştan filizlenecektir.
“AKP ve HDP” dahil bilumum siyasa, toplumu böl-yönet tarzlı anonim şirket işletmelerdir…
Türkiye toplumu politik olarak yakın çağla birlikte siyaset arenasında kendi doğal süreçlerinden koparılarak batının hamur teknesinde; Batıcı, Doğucu ve Ortadoğu’cu sanal coğrafyaların etkisindeki şöven milliyetçilik, şebekeleşmiş ulufetçilik ve mezhepçi ümmetçilik çeşnileriyle yoğrulmaktadır. Bazı dönemlerde özelikle milli kuruluş ve kurtuluş süreçlerinde ferasetli tutumlar almasına rağmen tarihsel süreçlerde özünden saptırılmış genelde gözü boyalı, aklı şaşar ve algıya koşar hale getirilmiştir.
Bu hamura “uygun kukla yapıların” yüzlercesi kurulu kayıtlı ve/ve de binlercesi sanal ortamlarda oluşum olarak boy gösterip, nefsi mülkiyetçi emperyalist-kapitalist sistemin ocağına odun taşırlar. 20 yıldan fazla iktidar ve dayanakları kapış tıkış sofrası hesabı toplumsal kaynakları emperyalist sisteme transfer etmektedirler. Muhalefet görünümlü yapıların yanında etnik siyasa temelinde işlevsel olan şimdilerde yeşillenmiş sol ve kendisi sol gibi olan tüm siyasi mecralar, ülke ve toplumdan uzak, önümüze tuzak, hal ve vaziyette nefsi sisteme koşuşukturlar.
Bu dönemde ve ortamda “demokratik bir oluşum” olur mu ? …
14 ve 28 Mayıs parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası iktidar ve muhalefet ikizi toplumdan kopmuştur. “Emevi tarzlı şark kurnazı limi siyasa” hamamında, muhalefet “Bizansvari entirikçi ilmi siyasa” banyosunda, “Etnisiteye teşne sol siyasa” ise leğende yıkanıp tuzlanmasına rağmen, İktidardakiler kokuşuyorlar. Hakkaniyetli tutum ile adil olma, sulh yapıcılığı ile razılıkla helalleşme ve ağaç çiçek, börtü böcek, kurt kuş kısaca bilcümle kul hakkına riayet etmede kadim kültürel öz değerlerimizin politik arenada temsiliyeti yoktur. Mevcut siyasi partiler yasası, temsil biçimleri ve şimdiye kadar oluşan “işbirlikçi eyyamcılık ile hak gasbı” dolaplarının tamamının milli toplumcu yurtsever hareket tarzıyla tasfiye edilmesi ve aşılması lüzumu vardır.
Üçüncü top yekun cihan harbinin sıcak cepheleri her yanda açılmaya, iç savaş ve darpler süreciyle toplumlar hezeyan halinde şövenist şavaş naraları altında konsolide edilmeye başlanmıştır. Bu durdurulamaz yıkımcıl süreç yanında iklim krizli kıtlık hali dünyayı kaynatıp kavurmaktadır. Gönül deminde can kardeşliği denkliğinde akletmeyi başat kılan bir politik vizyonun “sulh ve hakkaniyet ” için yeryüzünde şümul bulması acilen gerekmektedir. Avrupa ve Latin Amerika’daki gençliğin isyanı, Afrika’da açlık ve yoksulluk, Avrasya’da vukuu bulan yağmacılık, Kuzey Amerika’da mafyacılık yayılacak, Siyo-ing. ve Çin odaklı yüksek gerilim dirimsel dünyayı kaotik burgaçlarda boğmaya başlayacaktır.
Nasıl bir çıkış yolu?…
Yeryüzünde ve ülkemiz Türkiye’de tüm alanlarda boğuntular, kasavetli durumlar ve kaygılar yüksektir. Geçim telaşı ve günlük maişet derdi ötesinde milletçe sulh yapıcı toplum devleti marifetiyle salih bir duruşa ihtiyacımız vardır. Devletin ve ülkenin bekası emperyalist güçlerce tekrar masaya konmuş ve sahadaki operatif mafiil senaryolara yatırılmıştır. Goygoycu ilmi siyaset tarzını tasfiye ederek aşan, vicdani politik bir hatla; seciyemizi ahlakı irfan ve fütuhat ile donatan bu çağı aşan bir ruhani haraket tarzını kadim kültürel kaynaklarından damıtarak yolu açabiliriz. Herkesi ve her şeyi kapsayan dirimselde canlı -cansız doğal gidişatla hemhalde birlik ve dirliği inşa edecek bir ilk hedefler manzumesi hazırlanmalı ve toplumlara sunulmalıdır.
Aşılamaz denilen eşikler aşılmış, NBC silahları devreye alınmıştır. Öylede böylede fırtınalı bir ortamda bu devir değişmektedir. Sulh ve huzur için sözü ve eylemi eş yöneltide tutabilmede ve geleceği birlikte kurabilmede mahir olunmalıdır…
Baki selamlar.. 03.08.2023 Orhan Karakuş
Yazan Gelenek ve Gelecek içinde . Yayınlanan Güncel, Orhan Karakuş Yorum yok Siyaset Bataklığında: Değişim ve Dönüşüm – Orhan Karakuş
Ekonomisi stagflasyona giren Türkiye, Ankara’nın bağları fon müziği eşliğinde şaşalı övgülerle ölüm dansında kaslarını hazırlaması için orta ışık huzmesine davet edildi.