Skip to main content
Alternatif Arayış: Düzenek İktidarları çaresiz, Muhalefetleri Kabız…2- Orhan Karakuş

Alternatif Arayış: Düzenek İktidarları çaresiz, Muhalefetleri Kabız…2- Orhan Karakuş

M. Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki ruhtan feyiz alarak teorinin meşakkatli uğraşısı ışığında bu kaotik ortamlardan çıkış için “destansı bir yol güzergâhı” açılmalıdır.

 Gündem:  Hakkaniyetli Yeni Bir Dünya Düzeni…

Dünya insanlığının yeni  bir yaşam tarzına  doğru değişim süreci: pandemi, harpler, darplar ve doğal/ yapay afetlerin ve ekonomik krizlerin (köklü denilen şirketlerin iflası, işsizliğin artması, hayat pahalığı ve sürdürülemez gündelik maişet derdi vs.) etkisinde sürüyor. Gündelik yaşamımız bir yıl öncekine ve daha ötesi bir ay öncesine göre nicel ve nitel değişimler gösteriyor. Tüm yaşam ve üretim alanlarında kısıtlı, aşı kartlı ve HES kodlu, sosyal mesafe, maske ve hijyen kuralları vesilesiyle daralan sosyal ilişkiler yaşıyoruz. Özellikle gençlik yarınlara dair umutsuz. Mevcut düzenin adaletsizliklerine karşı öfkesi artıyor. İşsizliğin yanı sıra doğal ortamlarda barınma sıkıntısı devasa boyutlara vardı. Ayrıca ortaya çıkan pandeminin yeni varyantları yaşamı daha ürkütücü hale getiriyor. Seller, yangınlar, depremler, sığınmacılar, mülteciler ve göçmenler meselesi ve önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak olan kıtlık/açlık vurdumduymaz uyuşukçul insanlığın varlığını tehdit eder boyuta eviriliyor.

Toplumların genel ve yerel resmi organizasyonları kapsayıcılıktan, liyakatten ve topluma hizmetten uzaklaşıp körü körüne takipçi, biatçı ve yandaş topluluklara hizmete dönüşüyor. Bu doğal şartlar ve içinde bulunulan çoklu sarmal krizler ortamı sürdürülemez hâle yönelmektedir. Bu gidişatla kuvvetli bir çöküntünün yaşanması kaçınılmazdır.

Kul hakkına riayete hakkaniyetli, sulh ve huzur için uygulanabilinir güvenlik ve kalkınma politikalarını yürütebilecek, her alanda oluşacak şok dalgalarına karşı toplumu birlik ve beraberlik içinde motive edecek yeni ufuklar ve yaklaşımlar gerekiyor. Bu belirsizlikler dolu süreci aşmada herkesi kapsayan toplum devletini organize edecek dayanışmacı -kolektif bir önderliğe ihtiyaç hasıl olmaktadır.

 Değişimin dinamik gücü olarak gençlik..

Yarını meçhul bugünü idare eden  gerontokrasi; nefsi mülkiyetçi sömürü düzeninden beslenen  bürokratik- militarist yapılar ve ultra tekeller, onlara destek veren dokusal siyasi yapısallık, geniş  huzursuzluğa kapılan kitleler nezdinde meşruiyetini kaybetmeye başlamıştır. Önümüzdeki birkaç yılda yaşanacak olan toplumsal çöküntü ve şiddetli gerilimler altüst oluşları arttıracak, lokomotife doğru gelişen yüksek basınçlar türbülans yaratarak treni raydan çıkaracaktır.  

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim; M. Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki ruhtan feyiz alarak teorinin meşakkatli uğraşısı ışığında bu kaotik ortamlardan çıkış için destansı bir yol güzergâhı açılmalıdır.

 A’dan Z’ye politik meşverette :

“Toplumsal alanda eylemli bir dinamizm getiren 1960’lı yılların ‘gençlik birikimi’ yaşının heyecanı vesilesiyle süreci kendi doğallığında olgunlaştırma ve dönüştürme yönelimi  ‘başkaldırı edimine sıkıştırılmış’ ve emperyalizm güdümlü 12 Mart 71 darbesiyle, yetmişli yılların ikinci ‘direniş atılımı da’  12 Eylül 80 darbesiyle ezilmiştir. Meselelerin hâllinde teoriye sarılmak onun yol gösterici ışığını oluşturmak yerine ,’Türkiye’de ve genelde dünyada pratiğin düşe kalka giden yol açıcılığı benimsenmiştir.’  Halâ bunun etkisinde giden tüm değişim ve dönüşüm dinamikleri teorinin meşakkatli üretimini göğüslemekten uzak “nefsi düzenek dayanağına katkı yapan ahkam kesmeye devam etmektedirler.” (BKNZ: www.gelenekvegelecek.com )

Yol gösterici teoriye katkıda, bilimlerdeki gelişmeleri içeren  ve vicdani istikamette gönül deminde  bir akletmeye dayanan ilmi -bilmi senkronize yöntem: Fuzzysel mantık irdelemesi temelinde kuantif yaklaşım ve meseleleri geometrikleştirmede uygulanabilirliği olan teknik modellemeleri geliştirme olmalıdır.

Zor ve sarsıntılı bir süreci günbegün yaşama devam ederken değişimi ortaya çıkaracak özgün ve örgün meşveret oluşumlarında sağlam ve güvenilir yol arkadaşlıkları gerekiyor.

Türkiye Arasatta Ikınıyor…

Acı bir tablo: Mevcut hükümet sistemiyle algı yönetiminde “saldım çayıra” idare-i maslahat durumu ve kabız muhalefet partileriyle “çıkmaz sokak” temsil getirişi, tam anlamıyla Türkiye’ye cuk oturuyor. Bir söylediği bir söylediğini tutmayan resmi sözcüleri ve kendisiyle uyumsuz AKP başkanı kıvranıyor. Karşı çıkış dışında bir yol öneremeyen eyyamcı muhalefet  “saç üstünde” tepiniyor. Türkiye milenyumla birlikte rotasını kaybeden bir gemi misali, toplum tüm alanlarda gerim gerim gerilerek, balık istifi vagonlarda yol alıyor…

Nasıl bir yol açabiliriz? Baskı ve şiddetin egemen olduğu mevcut siyasi atmosferde olayları ve gelecek tasavvurunu ezop diliyle konuşuyoruz. Fabl hayvanların bakışlarına sahip bir haldeyiz, tüm ormanlar yanarken sadece kendimizin duyduğu böğürtümüz var.

 Hava kurşun gibi ağır, yarınımız hangi mecralara açılıyor:

  1. Yönetilemeyen pandemi salgının tuzu biberi; hazır olmadan okulların açılması,
  2. Seller ve yangınların vurduğu bölgelerde katmerli ızdıraplar,
  3. Ekonomik sıkıntılarla girdiğimiz sonbaharda geçim derdine birde ucu görünen kuraklık ve kıtlık,
  4. Emperyalizmin teşaronluğunda vekalet savaşına düşme riski, siyasi atmosferi zehirleyen mülteciler, sığınmacılar ve düzensiz kaçak göçmenler meselesi,
  5. Yarınsız gençlik ve yüksek boyutlu işsizlik,
  6. Çözüm üretmede ajitatif algıcı olanlar hariç, bezgin ve isteksiz akedemia / aydınlarımızla

“Düştük bir alamete giriyoruz kıyamete”. Allah Kerim vesselam…

Baki selamlar…                                                                                                                                              Orhan Karakuş 23.08.2021