Merhum Sinan Ateş suikastı benzeri, “Siyasi suikastlar ve iç savaş tehditleriyle” gündem gelecek ekonomik sosyal kriz içinde boğuşan Türkiye’deki seçim ortamı, (İran iç kargaşası gibi yarınlarda Türkiye’ye de sirayet edecek pek çok olay) çok boyutlu sosyal ve siyasal kargaşaları bünyesinde taşımaktadır.
Ezel evel hemhal idik, ben nefsiyle arza geldik Bu güzelim dünyayı kirli bezle paspas ettik Toprağa sınırlar çekip kıtalara ülke kurduk İnsanlığa renkler çalıp bin bir çeşit ırk türettik
Derhal koşulsuz ateşkes ilan edilerek: Hakkaniyet temelinde sulh yapıcı kollektif organik irade, doğanın içinden geçtiğimiz bu sosyo -pisiko aşamasında sahnede olan bu “vahşi makro dizayn perdesi” dışında yepyeni bir toplumsal nizama doğru hür dünya için vicdani politik rota temelinde bir yol açmalıdır.
Ülkemizde mevcut rejim/iktidar muktedirleri sitemden alternatif bir seferberlikle makul bir çıkış yolu üretme yerine batışı birlikte koordine ediyorlar. …Saraylı iktidarının değişimi açısından erken seçim çağrısı ve meşru direniş formları sözde bile olsa “demokrasi dışı arayış yöntemlerine karşı bir çözüm” olacaktır. … Velakin bu sistemin pansumanla restorasyonu kangren olmuş dertlere bir çare değildir. Sistemin sömürü çarklarının çevrimi açısından hiç bir şey değişmeyecektir.
“Temeli kültür” olan Türkiye Cumhuriyeti devleti, toplum devleti geniş tabanlı formuyla sulh ve huzur içinde doğal gidişatla uyumlu kalkınan Güçlü ve Hür Türkiye’nin sarsılmaz dayanağı ve üretecidir.
Mevcut CHP genel merkezi, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” ve “Yurtta sulh, cihanda sulh”, “ Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” kadim vecizelerinin ruhunu ve çağdaki değişimi okuyamıyor.