Vicdani politik rota için meşveret(4) – Orhan Karakuş
Bu kez “çanlar hepimiz için çalıyor”…İnsanlık şuurunu kaybetti….
İklim değişimi, ticaret ve fiili bölgesel savaşlar, eli tetikte NBC soslu cephe savaşları, çevre tahribatı, kıtlık ve mega kentlerde üretilen hizmetler çıkmazı, nefsi mülkiyetçi düzenek temeli çatladı, çöküyor, yolun sonu göründü. Önümüzdeki yıllar asal ihtiyaçlar için üretim çarkların durduğu, savaş tamtamların çaldığı, ülkelerin cepheleştiği ve sofistike silahlarla orduların çarpıştığı yıllar olacak. Çağımızda bizim gibi ülkelerdeki mevcudun analizinde; artık neoliberalizm tamamen etkili, emperyalizm dışsal’dan “içsel olguya” şimdilerde içimizde tam konsantre olmuştur. (Mahir’ler ve Deniz’lerin ‘68 ruhuna’ atfen Allah onları rahmet eylesin. Nurlar içinde yatsınlar). Pisikolojik harp için telekominikasyon ve medya üzerinden dezinfermosyan akışı; internet ağları, sosyal medya hesapları, network ağları ile dolaşımda olan bütün veriler artık emperyal devletlerin istihbari tekeliyetinde süzülüyor, simultine denemelerle yaşamda örtüşen ultra operasyon formlarını yerli işbirlikçilerle hataları tolere ederek uyguluyorlar.
Diğer yandan doğu toplumu olarak asabi duygusal karakterimiz bu pisiko-sosyo operasyonel senaryoların kıskacına alınmıştır. Etnisite ve inanış temelinde iç kırılmalar ve kıyımlar coğrafyamızda başat. “At izi, it izine karıştı “ , “ortalık 56’ya gidiyor” vekalet savaşı veren kukla örgütlerin sosyo-pisiko tahlili sağlam ve objektif temelleri kamuoyu nezdinde açığa çıkarılacak ve coğrafyamızdan tamamen dışlanacak asil bir durulama gerekli. Asabiyet harsın ilerleticisi ve karakterize edicisi (İbn Haludun); bu içerik ve kapsam her zaman nefsi mülkiyetçi kültürel formda harp ve talan ile daim kalırken, rasyonel batıda planlı makyavelist tarz, şark kurnazı doğuda ise pekmez döken muaviye tarzıyla güncel reel siyaset oluşmaktadır. Reel –rasyonel ya da ilmi siyaset ile bu dünyada yol alanlar nefsi emarelerine yenilip şeytanla işbirliği yaparak dünyayı cehenneme çevirdiler. Bu top yekun bir şuur kaybıdır. Bu nefsi dünya işte her gün böyle “yalap –calap” dönüyor.
Yaşamı hakkaniyetle örecek meşveret meclisleri…
Kültüreli arıtma temelinde şuurlu bir istikamet için suhuyetli sakinlik hali ile ünsiyete yönelim ve haka riayet öne çıkartılmalıdır. Ülkemizde 31 Mart yerel seçimleri (demokratik içerikten arı) vesilesi ile gerilen ve kutuplaşan (sağlıklı ve doğal olmayan) politik ortamının aşılması için toplumcu yurtseverlik mihverinden yürüyüş geliştirme gerekliliği için ilginize sunduğum vicdani politik rota yerellerin özgün yapıları dikkate alınarak meşveret meclislerinde konuşulmalı ve sabırla yaşama aktarılabilmelidir.
Karanlık atmosferli Keten pereden çıkış için sulhuyetli bir dayanışma “yolu bulalım ya da açalım”. Dezenfermasyon ve troller etkisindeki medya – sosyal medya körleştirmesi altından hızla sıyrılarak hakikatin yeni formlarına (yakın bilgi üzerinden) vicdani istikamette yol alırken şunun kesin bilincinde olalım: Etnisite temeli halkalar ayrışımı, inanışta ötekileştirme, “sol ve sağ ideolojik” yapılanmalar diye: “daraltılmış nadide bizlere” atfen yapılan tahlillerinin ve eylemlerin tümü faşizan bir zihniyet taşır, düzenek fikriyatını besler. Doğal yaşamda ve yeryüzündeki her ortamda kâr ve rant için her şeyi talan eden bir fütursuzluk yaşanıyor. Türkiye toplumu mânayı önceler (Cemi Meriç) bu arada pisiko sosyal süreçlerin duygu bölüntü paketleri (quantatif) sonucu birikimli potensia içinde hemen hemen bütün doğu toplumlarında bunaltı ve asabiyet içindeyiz. Bunların sükunetle ve suhuletle konuşulması lazım. Toprağın dili deruni Türkçe ile “ses değişimi” ve sahada “katılıma açık” alternatif çözümler sunan yürüyüş geliştirmek gerekiyor. Seksen yıldan beri tahrip ve yapısal bozunuma uğratılan laik demokratik cumhuriyetin toplumsallaştırılmasında ve dünyayı değiştirmede teorik-pratik mücadelemizde yavan ve sanal alemlerde bir arpa boyu yol aldık. Nefsi mülkiyetçi düzen altındaki bu yaşamda menfaatler üzerinden kısa süreli “ne ütersem faydadır”, çarçabuk biten vefasız yolculuklar ve ahdini unutma, güven bunalımı meseleleri herkesi yakıp kavurmaktadır. Vicdani politika ile tutarlı davranış ve anlamlı tavır alış temelinde, ahde bağlılık ve dostluk sarmalında sabırla, süreklik taşıması gereken bir uğraşı önümüze serilmektedir. Yeryüzüne yayılacak ( İnşallah, dünya hep beraber bu nefsi düzenden çıkacaktır) değişimin başarıya ulaştırılmasında; yeni yaklaşımlar ve farklı irdelemelerin modellenmesi pratiğin mihenk taşına titizlikle vurulması gerekiyor. Kirlilik ve şer kokan bu iklim ve bu kaotik atmosferden ferah bir muhabbet ortamına çıkabilmeliyiz. Sanal alemlerde karşılıklı yazışmalar ve sohbet denemesi yavan sözler altında istikrar kazanmıyor. Kaldı ki düşünüş paralelliği taşıdığını sandığımız binlerce sanal arkadaştan ve pratik olarak yakın olduklarımızdan da fersah fersah uzaktayız.
‘2019 yerel seçimleri”….
Türkiye, önümüzdeki süreçlerde de hep beraber göreceğimiz gibi, ” başkanlık “ emperyal siyaset odaklarınca kıskaca alınarak uydu konumuna düşürülecektir. Sözde muhalefet partisi CHP artık bu yönelime periferi bir odaktır. Kısaca bu düzenekte iktidar-muhalefet aynı yumurta ikizidir. Çevre duyarlılığı yüksek, onur ve vicdan eylemleri ile açığa çıkan 2008 kuşağı, 2017 seçim sürecinde “Cumhurbaşkanlığı sistemine” itiraz dinamiği halini aldı. 2019’a girdiğimiz bu günlerde henüz alternatif bir yönelim ortaya çıkaramadı. Türkiye toplumu kendi mecrasına çekilen bu değişim güçleri ve iktidara destek veren kitlelerin hoşnutsuzluğu minvalinde kıpırdanmalarının da ortaya çıkmaya başladığı bir ekonomik kriz kıskacında sancılı bir gebelik yaşamaktadır. Yerel seçimler kitlelerin politik duyarlılığını yükseltecektir. Önümüzdeki dönemde değişim güçleri yeni bir dönüştürücü yapılanma için toplumsal yapıda pratik olarak kendini örmelidir. Günlerimiz yeryüzünü ve ülkemizi feraha çıkarmak için sayılı, hayatın akış dirimselinde canlı ve sulh yapıcı pratik eylemlilikler içinde olmalıyız.
Üretken ve yenilenebilir tüzük / kamusal bir program…
Toplumcu yurtseverlik mihverinden yürüyüş hareketi ile Türkiye’de ayrımsız tüm toplumu alternatif değişim istikametinde örmek ve toplum devleti formunu inşa etmede projeler geliştirmek için ayrı tutarlı ahlak formunun can ve vicdan sarmalında kristalize olacağı politik rotada buluşma ve kadim kültürü damıtma için toprağımızın şu ana ilkelerinde uylaşım gerekiyor:
A. “Yurtta sulh, cihanda sulh” şiarına sadıklık…
B. Laik demokratik toplum devleti formu için liyakat ve hakkaniyet temelinde örgüsel modelleme…
C. Tüm yeryüzünde işgalci ve istilacı nefsi mülkiyetçi emperyalist sisteme karşı tam bağımsızlık için dirençli değişim mücadelesi…
D. Her türlü ” dinciliğe, şovenizme ve ayrımcılığa” karşı birlik ve dirlik için İNSAN KARDEŞLİĞİNİ yükseltmek…
E. Veri analizi destek süzgeçleri temelinde delege ve temsil sistemini ortadan kaldıran doğrudan demokratik ve geri çağırma hakkını, üye iradesine mündemiç kılmış üretken bir tüzük ( Merkezi sinir sistemi ve hissi kabiliyet )…
F. Mazlumlar, yoksullar ve çalışanlar yararına doğal gidişatı ve ekosistemi gözeten tüm halik olmuşların hakkına riayet eden, rant ve sömürüyü yok edecek kamusal bir program…
Vicdani politik rotanın tesisinde kadim kültürelden damıtılması, razılıkla buluşma ve dirimselde geleceği birlikte kurmaya katkı için uylaşım geliştirme toplumsal kaynaşmamız için durumdan çıkan vazifelerdir. Bu vazifede: Fikriyat çerçevesinde özgünlük ve özgürlük kokan her düşünceye saygılı olurken onurlu bir duruşla, vicdani bir ufuk çizgisinde mazlumun yanında hak ve adalet mücadelesine sevgi ile emek verip katılımcı olmaya “gayret edeceğiz”…
İşitilmesi dileği ile baki selamlar…
Orhan Karakuş 05/01/2019
Kategoriler
Son Makaleler
-
YIKIM ve KIRIMDAN NASIL ÇIKILACAK?
-
Teknohibrit Harbi Bertaraf İçin Çözüm Yolu- Orhan Karakuş
-
Kültürel Devrim Halkasının Felsefi Dili Deruni Türkçe’nin Sentetik Gücü – Orhan Karakuş
-
Bağımsızlık – Saffet Bilen
-
Bilgeler Meclisi ve Ulu Hakanlık Divanı (BİMUHAD) – Orhan Karakuş
-
Ya Cehennem Ya da Sulh ve Huzur 2 – Orhan Karakuş
-
Ucu Yanık Mektup Değerlendirmesi -Fahrettin Önder
-
Osmanlı’nın Yarı-sömürgeleşmesi, Günümüz ve Çözüm- Saffet Bilen
-
ARAFTAYIZ…1 – Orhan Karakuş
-
2024 Yerel Seçimlerinin İrdelenmesi… – Orhan Karakuş